2011’deki dalgalı seyrin ardından…
2011’de dalgalı seyreden gıda fiyatları Aralık’ta keskin bir düşüş yaşadı. 2012 yılında da tarımsal üretim artışına bağlı düşüş beklentisi ağır basıyor.
ABD kaynaklı ekonomik krize Euro Bölgesi’nde yaşanan borç krizinin de eklenmesiyle dünya 2011’i düşük büyüme oranlarıyla geride bıraktı. Ekonomik gelişmenin dünya ölçeğinde sekteye uğradığı geçen yıl, emtia piyasaları da baskı altındaydı. 48 emtia varlığından sadece 11’inde yükseliş görüldü.
2009 ve 2010’da fiyatlarında hızlı yükseliş yaşanan çeşitli emtialardaki gelişmeleri yansıtan endeksler, piyasalarda yaşananların göstergesi oldu. 19 ham maddeyi izleyen Thomson Reuters-Jefferies CRB endeksi, 2009 yılındaki %23, 2010’daki %17 yükselişin ardından geçen yıl %8 değer kaybetti. Endeksteki tarımsal ürünlerin kaybı %15’i bulurken, en çok kaybeden Mart ayındaki rekor fiyatının ardından %37 oranında gerileyen pamuk oldu. 2010 yılında %9 değer kazanan 24 ürünün takip edildiği S&P GSCI endeksi de geçen yıl yatay bir seyir izledi.
Peki emtia fiyatlarının baskı altında olduğu 2011 yılında gıda fiyatları nasıl bir seyir izledi? Bunun için en iyi göstergelerden birisi, BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun Gıda Fiyat Endeksi. Aralık 2011’de Kasım ayına göre %2,4 (5 puan) oranında keskin bir düşüş yaşanan endeks, yılı 211 puan seviyesinde kapattı. Şubat 2011’de en yüksek seviyesine ulaşan endekste, %11,3 (27 puan) gerilemeye işaret eden bu düşüş, ABD dolarındaki artışla talepteki azalışa bağlı artan stoklar nedeniyle uluslararası tahıl, şeker ve petrol fiyatlarındaki keskin düşüşlerden kaynaklandı ve pek çok ürünü etkiledi.
2011 yılının ikinci yarısında fiyatlardaki azalmaya rağmen endeks ortalaması 228 puan olarak gerçekleşti. Bu, FAO’nun uluslararası gıda fiyatlarını ölçmeye başladığı 1990 yılından bu yana en yüksek ortalama olarak kaydedildi. Daha önceki en yüksek puan 2008 yılında 200 olarak gerçekleşmişti.
FAO Ekonomisti Abdolreza Abbassian, 2012’deki fiyat eğilimleri hakkında kesin bir tahmin yapmanın zorluğuna dikkat çekerek, “Son aylarda birçok gıda ürününün uluslararası fiyatlarında düşüş yaşandı ancak küresel ekonomi, para birimleri ve enerji piyasalarındaki belirsizlikler göz önüne alındığında, öngörülerde bulunmak oldukça zor” diyor.
FAO’nun belirlemelerine göre, Aralık ayında en büyük düşüş tahıl fiyatlarında yaşandı. FAO Tahıl Fiyat Endeksi %4,8 düşüşle 218 puana geriledi. Üretim ve tedarikte yaşanan artış, fiyatların gerilemesine yol açtı. Mısır fiyatları %6, buğday fiyatları %4, pirinç fiyatları %3 düştü. Bununla birlikte 2011 yılında endeks ortalaması 247 puan ile 2010’dan %35 fazla oldu ve 1970’lerden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Aralık ayında FAO Bitkisel ve Hayvansal Yağlar Fiyat Endeksi ise 227 puan ile Kasım ayındaki 264 seviyesinin epey altında kaldı. Fiyatlardaki düşüşe gerekçe olarak, bitkisel yağda beklenenden daha fazla gerçekleşen tedarikin özellikle palm yağı ve ayçiçeği yağı stoklarında artışa yol açması gösterildi.
Et Fiyat Endeksi de 179 puan ile Aralık ayında Kasım ayı ortalamasının altında kaldı. Ancak 2011’de et fiyatları yıllık bazda 2010 yılı fiyatlarından %16 daha yüksek gerçekleşti. Aralık ayında Kasım’a göre neredeyse hiç değişmeden 202 puanda kalan FAO Süt Fiyat Endeksi’ne göre, tereyağı hariç tüm süt ürünlerinin fiyatlarında %1 gibi küçük bir artış oldu.
2011’in son aylarında düşüşler yaşayan FAO Şeker Fiyat Endeksi Aralık ayında Kasım ayına göre %4 ve zirvede olduğu Temmuz 2011’e göre %18 düşerek 327 puana geriledi. Endeksteki düşüşler, Hindistan, AB, Tayland ve Rusya Federasyonu’ndaki fazla üretimden kaynaklandı.
Emtia endeksleri ve ham madde fiyatlarında sert kayıpların yaşandığı 2011’in ardından küresel ekonomi halen zayıf bir görünüm sergiliyor. Bu durum 2012’de emtia piyasalarında yatay ve aşağı yönlü seyrin devam edeceği beklentisini güçlendiriyor. Yıl boyunca ani çıkışlar beklenmeyen emtia fiyatlarında, Çin ve Avrupa’nın emtia ürünlerine talebi belirleyici olacak.
Ancak düşüş yaşanmasına kesin gözüyle bakılan emtia ürünleri de var. Tarımsal emtiada düşüşlerin kapıda olduğu değerlendirmesini yapan uzmanlar, tahıllardaki zayıf seyrin yanı sıra pamukta önemli kayıplar yaşanacağı görüşünde.
Tarım ürünlerinin fiyatı 2012 yılında gerileyecek olsa da yine de tarihi düzeylerin üzerinde tutunacak. Economist Intelligence Unit gıda, yem ve içecek endeksinde %11 gerileme bekleniyor.
Tarım sektörünün önde gelen finans kuruluşlarından Hollanda merkezli Rabobank’a göre, tahıl fiyatları geçen yılki zirvelerinden uzakta seyredecek. Dünyanın birçok bölgesinde yaşanacak üretim artışının piyasalar üzerinde oluşturacağı baskının özellikle mısır ve pamuk fiyatlarını etkileyeceğini öngören kuruluş, “Tarımsal emtialardaki üretim artışının 2012’de fiyatları aşağı çekeceğine inanıyoruz. Ancak talebin desteklemesi ve stoklardaki sınırlı artışın yardımıyla fiyatlarda çöküş yaşanmasını beklemiyoruz” açıklaması yaptı.
Amerikan Goldman Sachs da, tarımsal emtialarda bu yıl aşamalı olarak düşüş öngörüyor. 2012’de buğday, mısır ve pamuk fiyatlarında gerileme, kakao ve şeker fiyatlarında ise yatay bir seyir beklentisi hakim.
Morgan Stanley ise, 2012’de zayıf küresel ekonomiye karşı azalan arzın, emtia fiyatlarında dengeyi sağlamasını bekliyor. Arz sıkıntısı yaşanan emtiaların daha iyi fiyat performansı sergileyeceği tahmin ediliyor.
Ürün bazında değerlendirmelere gelince:
Tarımsal ürünlerden sadece kahvede, üretim düşüşüne bağlı olarak fiyatlarda artış beklentisi hakim. Önde gelen kahve üreticileri Brezilya, Vietnam ve Kolombiya’nın üretimindeki gerilemenin yol açtığı arz sıkıntısının yanı sıra devam eden talep, fiyatları yukarıya taşıyacak.
Rekorlarla dolu bir yılı geride bırakan pamuk fiyatlarında ise, azalan talebe bağlı olarak %20’lere varan oranlarda sert düşüşler yaşanacak.
Yüksek fiyat düşüşü beklenen bir diğer ürün mısır. Aslında ABD’de artan yem talebinin fiyatlara yukarıya taşımasına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak yüksek fiyatların mısır üretimini teşvik ettiği Arjantin, Brezilya ve Ukrayna’da yaşanacak üretim artışları fiyatlar üzerinde baskı oluşturacak. Fiyatların %17 gibi yüksek bir oranda gerileyebileceği öngörülüyor.
2012’de şeker fiyatlarını ise kuzey yarımküre ile Güney Amerika ülkesi Brezilya’nın üretiminde beklenen canlanma ile yaşanacak arz artışının baskılayacağı tahmin ediliyor.
Soya fasulyesinde azalan küresel taleple birlikte Brezilya’nın yeterli düzeydeki arzıyla ihracatına talebin azaldığı ABD, eksik stoklarını tamamlama yoluna gidecek. Bu durum soyada fiyatları zayıflatacak.
Buğdayda üretim artışıyla oluşacak arz fazlası fiyatı aşağıya çekecek.