Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD), Ekonomi Basın Tarihi-2 kitabında, Türkiye’nin ekonomi basını tarihi, dünyadaki ve Türkiye’deki akademik çalışmalara atıfta bulunularak ele alınıyor.
Kitap, gazete, dergi, haber ajansı, televizyon ve internet medyasında görev yapan ekonomi gazetecilerinin arşivleri ve tanıklıklarından faydalanılarak oluşturulan kitap, yakın tarihe yönelik pek çok konuya açıklık getiriyor.
EGD’den temin edilebilen, 115 sayfalık Ekonomi Basın Tarihi-2 kitabının editörlüğünü, EGD Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Ünsalan yaptı. Kitabın ilk sayısı 2009 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından yayımlanmıştı.
Tanıtım toplantısı BTM’de yapıldı
Ekonomi Basın Tarihi-2 kitabının tanıtım toplantısı, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nde (BTM) gerçekleştirildi.
Toplantıda kitabın içeriğine ilişkin bilgiler veren EGD Başkanı Celal Toprak, kitapta ekonomi gazetelerin arşiv haberlerinin yanı sıra ekonomi basınının önde gelen isimlerinin yazılarının olduğunu aktardı.
Toprak, ekonomi haberlerinin içeriğinin zamanla dönüştüğünü belirterek, “Eskiden adliye, hastane muhabirleri vardı. Şimdi ise teknoloji, BTM muhabirleri olabilir” dedi.
“Bilgi ile ticaret hızla değişiyor”
Toplantının BTM’nin Şişli’deki yeni yerindeki ilk faaliyet olduğunu vurgulayan İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay da, BTM, İTO ile EGD’nin bir arada olmasının çok anlamlı olduğunu söyledi.
Bilgi ile ticaretin hızla değiştiğine dikkati çeken Kuralay, şöyle devam etti:
“BTM, bilginin ticarileştirilememesinin sonucunda ortaya çıktı. Bilgi de ticaret de değişiyor. Bununla birlikte ekonomi basının tarihi de değişiyor. Yıllar içinde bu değişimi gözlemliyoruz. Eskiden somut haberler yapılırken şimdi teknoloji haberleri yapılıyor. Artık dijital teknolojileri kullanarak üretim yapanlardan bahsediyoruz. Dijitalleşmeyle beraber hem dünya değişiyor hem biz.
En önemli meselelerden bir tanesi de; KOBİ’lerin dijitalleşmeye hazır olmaması. Bizim el birliği yaparak, mevcut şirketlerin dönüşümünü sağlamalıyız. Bu dönüşümü sağlayamazsak, 15-20 yıl sonra o şirketler yok olabilir. Çünkü o şirketlerin iştigal alanı, iş ve meslek olmaktan çıkacak.
“Kendi hikayelerimizi yazmalıyız”
Yazılı basın da kağıttan dijitale dönüşüyor. Bu işin ekonomisinin nasıl olacağının cevabını aramalıyız. İstanbul Düşünce Akademisi’nde (İDA) bunları tartışalım, konuşalım. Orada yeniliklere açık olacak, bize özgü çalışmalar yapmamız lazım. Kendi hikayelerimizi yazmamız gerekiyor. Bu topraklarda kurulan medeniyetleri üst üste yığarak kendi tarihimizi yazmalıyız.”