Uzmanlar dünyada üretilen yiyeceklerin dağılımını ortaya koydu. Küresel tarım sistemi tahıl, katı yağ ve şekeri aşırı üretirken, sebze ve meyve üretiminde yetersiz kalıyor. Et üretimi de dünya nüfusunun ihtiyacını karşılayacak boyutta değil.
Küresel tarım sisteminin üretim ve ihtiyaç dağılımı araştırmacılar tarafından ortaya koyuldu. Buna göre aşırı miktarda tahıl, katı yağ ve şeker üretiliyor. Diğer yandan sebze ve meyve üretimi dünya ihtiyacını karşılamaktan uzak. Et üretimi de ihtiyaçtan bir miktar düşük kalıyor.
İlginç bir bilgi olarak, tarımsal üretimin ihtiyacı karşılayacak şekilde kaydırılması ile ekilebilir arazi ihtiyacı 50 milyon hektar azalacak. Bunun nedeninin meyve ve sebzelerin üretimi için tahıl, yağ ve şeker üretiminden daha az alan gerekmesi gösteriliyor.
Ürünlerin dağılımı dengesiz
Guelph Üniveristesi‘ndeki araştırmacılarca yürütülen çalışma, dünyanın gıdaya erişim yönünden dengesizliğini ortaya koyuyor. Plos One dergisinde yayınlanan sonuçlar, dünya üzerinde yaşayan herkesin sağlıklı ve dengeli şekilde beslenmesi için gereken kadar sebze ve meyve üretilmediğini gösteriyor.
Çalışmanın yazarlarından Prof. Evan Fraser, mevcut küresel tarım sisteminde herkesin sağlıklı beslenme şansı olmadığını ifade ediyor. Sebze ve meyve yanında protein de mevcut nüfusun besin ihtiyacını karşılayacak boyutta üretilemiyor.
Harvard Üniversitesi’nin sağlıklı beslenme kılavuzu, yediklerimizin yarısının sebze ve meyveden, %25’inin tam tahıllardan, %25’inin ise protein, yağ ve süt ürünlerinden oluşması gerektiğini öne sürüyor.
8 yerine 12 öğünlük tahıl üretiliyor
Araştırma sonuçlarına göre kişi başına tahıl üretimi tavsiye edilen 8 öğün yerine 12 öğün, sebze ve meyve üretimi 15 yerine 5 öğün, yağ 1 yerine 3, protein 5 yerine 3, şeker üretimi ise tavsiye edilmemesine rağmen 4 öğün.
Uzmanlar karbonhidrat üretiminin görece kolay olması ve daha fazla insanı doyurabilmesi nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin tahıl üretimine ağırlık verdiğini ifade ediyor.
Diğer yandan gelişmiş ülkeler de kendilerine yetecek tahıl üretim düzeylerine ulaşabilmek için bu alanda araştırma yatırımlarına sebze ve meyveden çok daha fazla önem vermekte.
Araştırmacılar 21’inci yüzyılın en büyük sorunlarından birinin gelecek nesilleri doyurmak olduğunu ifade ediyorlar. Dünyada üretilen gıdanın üçte birinin israf edildiği, kayıp gıdanın dörtte birinin aç insanları doyurmaya yeteceği de söylenenler arasında. Bu nedenle gıda kayıp ve atıklarının önüne geçilmesi için ciddi çalışmalar sürdürülüyor.
Diğer yandan insanları sadece doyurmak değil, doğru şekilde beslenmelerini de sağlamak için sadece gıda atıklarının önlenmesi yetmiyor. Uzmanlara göre 2050’de 9,8 milyar olacak dünya nüfusunun tavsiyelere uygun şekilde sağlıklı beslenmesi için küresel tarım sisteminde ciddi bir dönüşüm gerekiyor.