• Hakkımızda
  • Site İçi Arama
  • Bize Yazın!
Gıda Hattı
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • EĞİTİM
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • EĞİTİM
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Gıda Hattı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Güncel

Dünya kuruyor, Türkiye daha fazla

4 Ekim 2018
Süre:10 mins read
FacebookTwitterLinkedinPinterestWhatsappEposta

Yeni bir olgu değil, ama bugün yaşanılanın nedenleri farklı

Bugün karşı karşıya olduğumuz kuraklık sorununun, öncekilerden ayrılan iki önemli yanı var: Küresel boyutta olması ve insan etkisi.

Uzun bir zamandır dünyanın gündeminden düşmüyor kuraklık, tabii Türkiye’nin de! Akdeniz Havzası’nda gelecek yıllarda şiddetini arttıracağı hesaplanan kuraklığın, 2003 yılında Avrupa’ya maliyeti 11 milyar Euro olarak hesaplanmış. 2006’da sadece İspanya’da tarım sektörünün kuraklık yüzünden 2 milyar Euro’nun üzerinde zarara uğradığı da tespitler arasında. Kuraklığın Akdeniz Havzası’ndaki en büyük ekonomik etkisi ise suya en bağımlı olan tarım sektöründe görülüyor, fakat diğer sektörler de olumsuz etkileniyor.

Çok değil, bundan 6 yıl önce, 2002 yılında G. Afrika’nın Johannesburg şehrinde düzenlenen Johannesburg Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde dünya sigortacılık sektörü adına Swiss Re ile B.M. Çevre Programı -UNEP, iklim değişimi zararlarının tüm dünyada 1,5 trilyon dolara ulaştığına dikkat çekmişti. Kuraklık, sel, tayfun ve kasırga gibi afetlerin yılda %10-15 artan maddî zararları nedeniyle 2012’de 2,5 trilyon dolara vardığında sigorta sektörünün batabileceği alarmını da vermişti.

Akdeniz Havzası en riskli

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından hazırlanan “Kuraklık: Yeryüzünün Sessiz Felaketi” raporunun “kuraklık” ve “yağışlar” başlıkları altında verilen bilgiler, Türkiye’nin durumuna işaret etmesi bakımından özellikle üzerinde durulması gereken bir öneme sahip. Rapora göre; 20. yüzyılda ortalama dünya sıcaklığı 0,6ºC, ortalama Avrupa sıcaklığı ise 0.95ºC arttı.

Rapor, özellikle Akdeniz Havzası için kuraklığın etkilerinin dünya ortalamalarından daha da vahim olacağını belirtiyor ve “2025’te küresel ısınmanın 1ºC artacağı tahmin edilmektedir ve bu durumda Akdeniz Havzası’nda sıcaklıklar 0,7–1,6°C arasında artacaktır. Bu Akdeniz Havzası için yumuşak kışlar, daha uzun ve sıcak yazlar anlamına gelmektedir” tespitine yer veriliyor.

Türkiye, Mısır ve Suriye

Uluslararası kuruluşların raporlarına dayanılarak yapılan değerlendirmede; “Son yüzyılda Güney Avrupa’da, Akdeniz Havzası’nın büyük bir bölümünde yağışların şimdiden %20 azaldığı ve bunun kuraklığı artırdığı görülmektedir. 21. yüzyıl için yapılan tahminler yağışların daha da düşeceğine işaret etmektedir. Akdeniz genelinde yağış miktarında %20’lik bir azalma görülürken, buna karşılık su talebinde son 50 yılda iki kat artış olduğu görülmektedir. Su talebinin giderek artış gösterdiği ülkelerin başında Türkiye, Mısır ve Suriye gelmektedir. 2025’te özellikle Türkiye, Mısır ve Suriye’de küresel ısınmayla beraber yağış miktarının %25 düşeceği görülmektedir.” deniliyor.

Rekolteler düşüyor

2007 yılında yaşanan kuraklığın ilk ve en somut etkileri tarımda kendini gösterdi. Nitekim Türkiye İstatistik Kurumu’nun 27 Mart 2008 tarihli bülteninde Türk tarımına etkileri açıkça görüldü. 2007 yılında bir önceki yıla göre üretim buğdayda %13,9, dane mısırda %7,2, arpada %23,5, çeltikte %6,9, fasulyede %21,3, nohutta %8,4, kırmızı mercimekte %12,4, yeşil mercimekte %36,7, ayçiçeğinde %23,6, şeker pancarında %11,6 azaldı. Üstelik sadece rekoltede düşüş yaşanmadı, ürün kalitesinde de bozulmalar oldu. Aynı durum gıda dışı ürünlerde de mevcut. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin verilerine göre; kuraklığın, sadece tarım sektörüne maliyeti 5 milyar dolar. Tabii, üretim düşüşünün, anormal fiyat artışları başta olmak üzere, yeterli ve dengeli beslenmemize de son derece olumsuz etkileri oldu.

Konya ve Güneydoğu

Kuraklık, tatlı su rezervlerimiz, barajlarımız ve göllerimizde de önemli azalmalara sebep oldu.

Tuz Gölü’nün alanı 40 yıl içinde yarı yarıya azalarak 130 bin hektara, Beyşehir Gölü’nün derinliği 25 yıl içinde 20 metreden 6 metreye düşmüş; Akşehir Gölü tamamen kurumuş; Eber ve Meke gölleri ise kurumak üzere. Türkiye’nin yer altı suyunun %40’ını barındırdığı belirtilen Konya Havzası’nda yapılan ölçümler, yer altı suyunun son 20 yılda 22 ile 40 metre arasında düştüğünü gösteriyor. 2007 yılındaki düşüşün ise 3 metreyi bulduğu ifade ediliyor. Yer altı sularının kuraklıktan en son etkilenen kaynaklar olması, sorunun ciddiyeti konusunda önemli bir gösterge aslında. Konya’daki 10 kuruluşun ortak çalışması olan “Konya İlinde Kuraklık ve Tarım” konulu rapor ise çok çarpıcı verilerle dolu. Rapor, Konya Ovası Projesi Tarım Eylem Planı’nın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği üzerinde duruyor, ancak pahalı bir bütçesi var; 5,6 milyar YTL. Üstelik bu rakam sadece DSİ projeleri için gereken miktar.

 

 

 

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 07.08.2007 tarihli “Tarımsal Kuraklıkla Mücadele İl Kuraklık Yönetimi Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar” hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararından sonra, Türkiye Tarımsal Kuraklık Eylem Planı (TAKEP) hazırlıklarına geçen yıldan başlandı. Eylem Planı’na göre her il, kendi kuraklık incelemelerini yapacak ve nasıl bir önlem alınacağı konusunda inceleme sonuçları Bakanlık’ta toplanacak. Çalışmaların her ilde devam ettiği biliniyor, ancak gelinen noktada illerden toplanan verilerle Eylem Planına nasıl bir yön verileceği ve Türkiye genelinde ne tür tedbirler alınacağı henüz açıklanmış değil.

Geçtiğimiz aylarda bir toplantıda bu konular üzerine konuşan ve gelecekte Türkiye’nin gıda güvenliğini garantiye almak için tedbir aldıklarını ifade eden Bakan Eker, “Su kaynaklarını rasyonel ve akıllıca kullanmak için bir dizi tedbir aldık. GAP Eylem Planı bu çabanın bir sonucudur. 26 Milyar YTL finansman ihtiyacı var. 1.8 milyon hektar alanı sulamayı hedefliyoruz, 270 bini sulamaya açılmış. Bu sulama da salma sulamayla değil, damla ve yağmurlama sulama sistemleriyle olacak” sözleriyle projelerini anlattı. Finansmanın nasıl karşılanacağı ve kaynağı konusunda ise henüz netleşen bir durum yok! GAP Projesi’nin bir su projesi olduğu biliniyor. Böyle olmasına rağmen projenin %74’ü tamamlanırken, sulama projesi anlamında sadece %14’ünün tamamlanmış olması ve Atatürk Barajı’nın çok değil 50 km. ötesinde sulama yapılamamasının ise gelecek adına kaygılandırıcı bir durum olduğu değerlendirmesi yapılıyor kamuoyunda.

Yeni kararname açıklandı

Bu yıl çiftçilerin kuraklık nedeniyle yaşadığı sıkıntıları hafifletmek için hükümet bir kararname yayınladı. “2008 Yılı İlkbahar Döneminde Türkiye’de Meydana Gelen Kuraklık Nedeniyle Zarar Gören Çiftçilere Nakdi Desteğin Hibe Olarak Verilmesine ve Bu Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ile Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Tarımsal Kredi Borçlarının Ertelenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı" Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

Karara göre, 2008 yılı ilkbahar dönemindeki kuraklık nedeniyle, 35 il, 210 ilçede karar kapsamındaki ürünleri yüzde 30 ve üzeri zarar gördüğü il/ilçe hasar tespit komisyonlarınca belirlenen Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçilere, sertifikalı tohumluk ihtiyacının karşılanması amacıyla; kaybettikleri ürün miktarına karşılık gelen alan için kuraklık desteği ödenecek. Bu miktar dekar başına buğdayda 22 YTL, arpada 13 YTL, mercimekte 22 YTL, nohutta 30 YTL, fiğ, burçak ve mürdümükte 24 YTL olarak belirlendi.

2007 yılının kuraklık zararı devlete göre 2,5 -3 milyar YTL olmuştu. Ancak özellikle birçok çiftçi kuruluşu ve diğer STK’lar gerçek rakamın 5 milyar YTL civarında olduğunu ısrarla belirtmişlerdi. 2007 yılında yayımlanan kararname ile bugüne kadar çiftçiye kuraklık nedeniyle verilen destek 265 milyon YTL oldu. Yeni yayımlanan kararla ne kadar ödeme yapılacağı ise çiftçi başvuruları ve zarar tespitleri netleşmediği için henüz belli değil. Kuraklık kararnamesinin yayınlanmasından sonra yaşanan çok yeni bir gelişmeyi de buradan aktarmak gerekiyor. Hükümetin tarım-sanayi entegrasyonunu sağlamak amacıyla hazırladığı Kırsal Kalkınma Projesi, bugünlerde çok iyi bir dönemece girdi. Tarım Bakanlığı, Kırsal Kalkınma Kurumu’nu oluşturarak AB’nin bu alandaki desteklerini içeren fonlarından yararlanmak için gerekli olan ilk şartı yerine getirdi. Yeni düzenlemeyle 7,5 milyar Euro’luk kaynaktan hibe ve kredi kullanımının da önü açılmış oldu. AB’nin bu fondan yararlanması için hükümete şart koştuğu Kırsal Kalkınma Kurumu vasıtasıyla çiftçi %50’den başlayan hibelerle kredi kullanabilecek. Kurumun AB’ye akreditasyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından, 2009 yılından itibaren kredilerin kullandırılmaya başlanacağı düşünülüyor.

Tarım – sanayi entegrasyonu

Peki, sadece desteklemeyle bir çözüme ulaşılabilir mi? Beraberinde gerekli önlemler alınırsa, evet! Önlemler konusunu ise 2 başlıkta toplamak mümkün. Birincisi, sürdürülebilirlik ve kaliteye dayalı üretim, gıda güvenliği ve güvencesinin sağlanması konusudur. İkincisi ise tarımsal işletmelerin rekabet gücünün arttırılmasıdır. Burada her iki durumda da tarım-sanayi entegrasyonu önem kazanıyor. Daha fazla katma değer elde etmek için tarım-sanayi entegrasyonunun bir an önce sağlanması gerekiyor. Aksi halde sadece ürettiğimiz ürünü hammadde olarak ihraç etmek durumunda kalabiliriz.

Halkın beslenmesi ve gıda güvencesinin devamı açısından bakıldığında, hububat, et ve süt ürünleri, yağlı tohum bitkileri üretimi ve hayvancılık için gerekli yem bitkilerinin üretiminin desteklenmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor. Kırsal Kalkınma Projesi çerçevesinde çok küçük tarımsal işletmeler yerine orta ve büyük ölçekli işletmelere verilecek teşvikler, bu işletmelerin rekabet şansını da arttırabilir. Teşvikler verilirken, tarım-sanayi entegrasyonunun en önemli parçası olan gıda sektörünün de teşviklerden eşit oranda faydalandırılması, sürdürülebilir tarımsal üretimin yanı sıra, sürdürülebilir gıda üretiminin de devamını sağlayacaktır.

Yine alınacak önlemler arasında, tarım-sanayi entegrasyonunu hızlandıracak olan tarım arazilerinin toplulaştırılması, dış piyasalarda rekabet üstünlüğü olan ürün ve sektörlerin desteklenmesi ve lisanslı depoculuğun geliştirilmesi konuları da önem kazanıyor. Bu yılın tarımsal üretim rakamlarına bakıldığında geçen yıla oranla her ne kadar bir yükseliş görülse de, kuraklık ve olumsuz etkilerinin Akdeniz Havzası ile birlikte ülkemizi tehdit etmeye devam edeceğini de unutmamak gerekiyor. Bu nedenle alınan tedbirler doğrultusunda uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesinde fayda var.

PaylaşTweetPaylaşPinGönderGönder

İlgiliYazılar

genetiği düzenlenmiş
Bilim

Bitki ve hayvanlar arasında ilk kez yatay gen transferi tespit edildi!

14 Nisan 2021
Koronavirüs ekonomiyi nasıl etkileyecek?
Bilim

İyi haber: Koronavirüsün İngiliz varyantı B117 ölüm riskini arttırmıyor!

14 Nisan 2021
Japonya’dan sonra İngiltere… Hindi çiftliğinde kuş gribi salgını!
Güncel

İçişleri Bakanlığından Kısmi Kapanma Genelgesi

14 Nisan 2021

Bağlantıda Kalalım

Sıcak Haberler

genetiği düzenlenmiş

Bitki ve hayvanlar arasında ilk kez yatay gen transferi tespit edildi!

14 Nisan 2021
Koronavirüs ekonomiyi nasıl etkileyecek?

İyi haber: Koronavirüsün İngiliz varyantı B117 ölüm riskini arttırmıyor!

14 Nisan 2021
Japonya’dan sonra İngiltere… Hindi çiftliğinde kuş gribi salgını!

İçişleri Bakanlığından Kısmi Kapanma Genelgesi

14 Nisan 2021
Son dakika… Bakan Selçuk: “21 Eylül’de belirli sınıflarda eğitimi başlatacağız”

Uzaktan eğitime geri dönüş 15 Nisan’da!

14 Nisan 2021
Gidahatti Logo

Gıdahattı.com, başta gıda olmak üzere hayatın her alanına ilişkin okuyucuların merak edebilecekleri, istedikleri konularda mümkün olduğunca yalın ve net bilgi alabilecekleri yeni nesil dijital medya platformudur.

Gıdahattı.com‘un insana ve hayata dair her konuda söyleyecek bir sözü, araştıracağı bir konu mutlaka vardır. Ayrıca sitemiz, eli kalem tutan ve hayata dair söyleyecek sözü olan herkese açık bir yayın platformdur.

Bizi Takip Edin

  • Hakkımızda
  • Site İçi Arama
  • Bize Yazın!

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • EĞİTİM
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.