Denizlerde biyoçeşitliliğin korunması çalışmalarına kaynaklık eden Karadeniz, Akdeniz ve Mücavir Atlantik Bölgesinde Yaşayan Deniz Memeli Türlerinin Korunması Anlaşması (ACCOBAMS) Dönem Başkanlığını, 2020-2022 yılları için Türkiye devraldı.
Akdeniz, Atlantik ve Karadeniz’de yer alan 24 taraf ülke ile Fas ve Portekiz’den de temsilcilerin katıldığı toplantıda dönem başkanlığı Fransa’dan Türkiye’ye geçti. Karadeniz, Akdeniz ve Mücavir Atlantik Bölgesinde Yaşayan Deniz Memeli Türlerinin Korunması Anlaşması’nın (ACCOBAMS), 2020-2022 yılları arasındaki başkanlığını ülkemiz yürütecek.
Denizlerde biyoçeşitliliğin korunması için çalışmalar yürütülüyor
Toplantıda bir konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürü İsmail Üzmez, ACCOBAMS’ın denizde biyolojik çeşitliliğin korunması kapsamında en önemli uluslararası mekanizmalardan birisi olduğunu kaydetti.
Üzmez, “Türkiye’yi çevreleyen denizlerin farklı özelliklere sahip olması, içinde bulundurduğu biyolojik çeşitliliğin de farklılaşmasını sağlamıştır. Hem Akdeniz’e hem de Karadeniz’e kıyısı olan tek ülke Türkiye olması nedeniyle ülkemizin deniz çevresini ve deniz memelilerini korumaya yönelik duyarlılığı bir kat daha artmaktadır.” dedi.
Kirlilik, deniz memelilerini tehdit ediyor
Deniz memelilerinin yaşam alanlarını ve hayatlarını tehdit eden ilk tehlikenin kirlilik olduğunu belirten Üzmez, “Koruma altındaki biyolojik çeşitlilik açısından zengin olan korunan alanlar kirlilik, aşırı kullanma, yapılaşma gibi insan aktivitelerinden kaynaklanan baskılara maruz kalıyor ve neticede olumsuz etkilenmektedir. Plastik kullanımını azaltmamız ve insan kaynaklı çöplerin denizlere ulaşmasını engellememiz gerekiyor. Türkiye bu konuda önemli adımlar attı. Bunlardan biri Cumhurbaşkanı’mızın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık Projesi’dir.” diye konuştu.
“Herkese görev düşüyor”
Olumsuz etkileri en aza indirmenin herkesin görevi olduğunu vurgulayan DKMP Genel Müdürü Üzmez, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Deniz memelilerinin büyük bir kısmı tehdit altında bulunuyor. Ticari balık avcılığı, gemi çarpmaları, tesadüfi ağa yakalanma, habitat kaybı, ses kirliliği, petrol kirliliği, tarım gibi faaliyetlerden kaynaklanan diğer kimyasal kirlilikler, iklim değişikliği, küresel turizm ve ticaret gibi birçok nedenle de sayıları azalmaya devam ediyor. Deniz memelilerinin korunması, yaşatılması ve nesillerinin sürdürülmesi amacıyla bölgesel ve küresel iş birliğine ihtiyaç var. Deniz memelilerinin korunması için herkesin bilinçlenmesi çok önemli.”
6-8 Kasım tarihleri arasında yapılan toplantı kapsamında, anlaşmaya taraf ülkelerce Akdeniz ve Karadeniz’de balina ve yunusların korunmasına yönelik çalışmalar ve iş birliği konuları ele alındı.