Tuzun azaltılması faaliyetleri özellikle atıştırmalık gıda sektöründe deniz tuzuna ilgiyi arttırdı.
Tuzlu ürünlerin etiketlerinde deniz tuzu giderek daha fazla görülmeye başlandı. Mintel’in Global Yeni Ürün Veritabanına göre Avrupa’da 2007’de 1.573, 2008’de 1.971, 2009’da da 2.621 yeni ürün piyasaya sürüldü. 2010’da bu rakam şimdiden 171 oldu.
Peki deniz tuzlu ürünlerde neden artış oluyor?
İngiltere’de Herefordshire’daki Tyrrell’s Hand Crafted Potato Chips adlı cips firması ürünlerin tuzun ekstra mineral içeriği nedeniyle pahalı bir ürün olarak pazarlamadıklarını verdiği hoş lezzet nedeniyle tercih ettiklerini söyledi. Firmanın ürün portföyünde az deniz tuzlu, elma sirkeli, deniz tuzlu ve karabiberli ürünler bulunuyor.
Tuz vücudun çalışması için gerekli olan çok önemli bir besin öğesi. Ancak Batıda tuzun günlük ortalama tüketim miktarı WHO/FAO tarafından tansiyonu kontrol altında tutmak, yüksek tansiyonu düşürmek ve ilgili sağlık risklerini azaltmak için tavsiye edilen 5 gr’ın epeyce üzerinde 10-12 gr arasında.
Tüketiciler deniz tuzunun daha fazla magnezyum, potasyum, kalsiyum, bromür ve bikarbonat gibi mineraller içerdiği için sofra tuzundan daha iyi olduğunu düşünüyor.
Anglesey Sea Salt Company ortaklarından Alison Lea-Wilson firmanın sağlık beyanı yapamadığını söyleyerek “Katkı maddesi olmadığı için daha sağlıklı diyebiliriz. Deniz tuzu topaklanmayı önleyici herhangi bir ajan bulunmuyor” dedi.
İngiltere Gıda Standartları Kurumu da kendilerine sürekli deniz tuzu ile sofra tuzu arasındaki farkın sorulduğunu ve deniz tuzunun sofra tuzundan daha iyi olmadığını, her ikisinin de sodyum klorür içerdiğini söyledi.
Bilimsel literatür, içindeki minerallerin kan basıncını düşürmeye ve böbreğe iyi geldiğine ilişkin iddialara rağmen deniz tuzunun sofra tuzundan daha yararlı olduğunu destekleyen çalışmalar açısından henüz yeterli görünmüyor.