CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, hayvancılık sektörünün sorunlarının TBMM tarafından araştırılması ve çözüm önerileri geliştirilmesi amacıyla bir Meclis Araştırması Önergesi verdi.
AK Parti hükümetinin uyguladığı tarım ve hayvancılık politikalarının üretici ve tüketicilerin yararına sonuçlar üretmediğini belirten CHP’li Akın, şunları kaydetti:
“Hayvancılık sektörü ekonomik ve sosyal yönüyle ülkemiz için önemli bir sektördür. Son yıllarda hayvancılık tartışma gündeminden düşmüyor. Yükselen et fiyatları ve girdi fiyatları hem üreticiyi, hem de tüketiciyi sıkıntıya sokuyor. Balıkesir’de gittiğim her ilçede, köyde bu konuda şikayetler alıyorum. Zaten düşük fiyata satılan ve alınamayan sütün paraları, yem fiyatlarındaki artışlar, zararına yapılan yetiştiricilik, bankaya olan borçlarını ödeyememe durumları şikayet konularının başında yer alıyor.
Hükümet tarafından uygulanan tarım ve hayvancılık politikalarının amaca hizmet etmediği ortada. Sonuç alınamamış. Üretici tarafına baktığımızda üretici kar edemediği, zararına üretim yaptığı için dertli. Tüketici ise pahalıya ürün aldığı için şikayetçi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu konuya el atma zamanı gelmiştir. Bu amaçla bu araştırma önergesini hazırlayarak Meclis Başkanlığına sundum” dedi.
Hayvancılık, düzenli ve dengeli beslenme için önemli
CHP’li Ahmet Akın tarafından TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinde, yapılan bilimsel çalışmalarda yetişkin bir insanın günlük 70 gram protein tüketmesi gerektiği ve bunun da %40’ının hayvansal kökenli proteinlerden oluşması gerektiğinin belirtildiğine dikkat çekildi. Önergede şu ifadelere yer verildi:
“Hayvancılık sektörü insanların yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanması ve yarattığı ekonomik değer nedeniyle önemli bir sektördür. Türkiye’de hayvansal ürünlerin tüketim seviyesi gelişmiş ülkelere kıyasla düşük olduğu belirtilmektedir.
Artan nüfusumuzun düzenli ve dengeli beslenmesi, iktisadi olarak yarattığı değer bakımından hayvancılık ülkemiz için de oldukça önemlidir. Ülkemizin zengin bir tarım ve hayvancılık potansiyeline sahip olduğu, ancak bu potansiyelini yeterince değerlendirilmediği bilinmektedir.
Bu konuda yaşanan tartışmalarda, hem üreticilerin, hem tüketicilerin uygulanan hayvancılık politikalarından mutlu olmadıkları, beklentilerinin karşılanmadığı ortaya konulmaktadır. Son yıllarda süt ve et fiyatları en popüler tartışmalar arasında yer almaktadır.
TÜİK tarafından 17 Eylül 2015 tarihinde yayınlanan Hayvansal Üretim İstatistiklerine göre ülkemizdeki büyükbaş hayvan sayısı 14 milyon 700 bin baş olmuştur. Toplam küçükbaş hayvan sayısı ise 44 milyon 673 bin baş olmuştur.
Hayvancılığı geliştirmek, üreticilerin daha iyi bir gelir elde etmesi, tüketicilerin ise daha uygun fiyata yeterli miktarda hayvansal ürünler tüketmesini sağlamak amacıyla hayvancılık sektörü çeşitli araçlarla desteklenmektedir. Yıllara göre hayvancılık desteklerinin artış hızı, toplam tarımsal desteklerin artış hızından daha yüksek olmasına rağmen yapılan desteklemeler bugüne kadar istenilen sonuca hizmet edememiştir. Hayvancılık sektöründe istenilen gelişme sağlanamamıştır.
Tüm tarım sektöründe olduğu gibi hayvancılıkta da yüksek seyreden girdi fiyatları üretim maliyetlerini de artırmakta, karlılığı düşürmektedir. Sektörde uygulanan ithalat politikaları nedeniyle ülkemize yüksek miktarlarda canlı hayvan ve et girişi olmaktadır. Hatta sağlığımızı, hayvan sağlığını ve sektörün geleceğini tehdit edecek boyutlarda kaçak et ve hayvan girişlerinin de olduğuna ilişkin bilgiler basın yayın organlarında yer almaktadır. Yapılan ithalat kısa süreli olarak fiyatları geriletse de bir süre sonra fiyatlar tekrar yükselme eğilimine girmiştir. Sürekli ithalat beklentisi üreticileri tedirgin etmekte, uzun vadeli yatırım kararları almalarını engellemektedir.
Ülkemizde hayvancılık sektörü ile ilgili uzun vadeli hedef ve politika bulunmamaktadır. Türkiye; genetik materyal, canlı büyükbaş ve küçükbaş hayvan, ana girdi maddeleri ve kırmızı et konusunda ithalatçı ülke konumunda bulunmaktadır. Yetiştirici ve üretici örgütleri ile kooperatifler gelişmiş ülkelerdeki özerklik, kurumsal kapasite ve insan kaynakları ile hizmet seviyesine ulaşamamıştır. Çiftçi örgütlerinin ürünlerin pazarlanması ve işlenmesindeki payları ve pazarlık güçleri yok denecek kadar düşük olup, fiyat oluşumuna etkili olamamaktadırlar. Mevcut durumun tespitine imkan sağlayacak hayvancılık istatistiklerinin güvenilirliği ise tartışılmaktadır.
Ekonomik ve sosyal yönü ile ülkemiz için önemli olan hayvancılık sektöründe yaşanan sorunların tespiti ve bu sorunların çözümü için öneriler geliştirilmesi amacıyla Anayasanın 98, TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.”