Arap Baharı ve devamındaki çatışmalar, Suriye, Yemen, Tunus ve Mısır gibi Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin ortalama yaşam süresini azalttı. Uzmanlara göre son 20 yıllık dönemde elde edilen sağlık kazanımları da tehlikede.
The Lancet Global Health dergisinde yayınlanan bir araştırma, bölgede yaşanan çatışmaların yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Araştırmaya göre 2010 ile 2013 yılları arasında Yemen, Tunus ve Mısır’daki ortalama yaşam süresi 3 ay kısaldı.
Ortalama yaşam süresinin 6 yıl kısaldığı Suriye’de durum daha kötü.

Orta Doğu ve Afrika ülkeleri alarm veriyor
ABD’de bulunan Washington Üniversitesi’nde araştırmacı olan ve araştırmanın başını çeken Ali Mokdad, şunları söyledi:
“Ortalama yaşam süresinin düşmesi, sağlık sistemleri ve sosyal sistemlerin düşüşte olmasının bir işareti olarak kabul ediliyor. Sözü edilen ülkelerde yaşanan olaylar, sağlık hizmeti sistemlerine yatırım yapılması yönünde acil bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor.”
Tunus, diğer ülkelere kıyasla bu dönemi daha hafif olaylarla atlatmayı başardı. Ancak Mısır, Yemen ve Libya halen istikrarı yakalayabilmiş değil.
Suriye’deki olaylar nedeniyle 250.000 kişi yaşamını yitirirken, 11 milyon insan göç etmek zorunda kaldı.
Bölgede sağlık alanında sağlanan birçok gelişim, durma riskiyle karşı karşıya. Uzmanlara göre bunun nedeni, yaşanan çatışmaların temel altyapıya zarar vermesi ve susuzluk ve kötü hijyen nedeniyle milyonlarca insanın hastalık salgını riskiyle karşı karşıya olması.
Mokdad, “Nüfusun büyümesi ve yaşlanmasıyla, devam eden bu çatışmalar kronik hastalık ve sakatlık yükünü inanılmaz derecede arttırdı. Birçok sağlık işçisi da daha güvenli yerlere göç etti.” şeklinde konuştu.
Suriye’de çocuk ölümleri önlenemiyor
Suriye, çocuk ölümlerini azaltma konusunda Sahra Altı Afrika bölgesinden daha kötü bir duruma geriledi. 2010 ile 2013 yılları arasında Suriye’deki çocuk ölüm oranının %9,1 arttığı ifade ediliyor.
2010 yılından önceki 10 yıllık dönemde bu oran sürekli düşüyordu.
2013 yılında bölgedeki bir numaralı ölüm nedeni kalp hastalığıydı. Ancak şu an, ishal ile ilgili hastalıklar ve solunum yolu enfeksiyonları bir numaralı ölüm nedeni haline geldi.
Bölgede diyabet kaynaklı ölümler, 1990 ile 2013 yılları arasında 100.000’de 12’ydi. Bu oran da 100.000’de 19’a çıktı. Uzmanlar bu trendlerin halihazırda sıkışık durumda olan mali kaynaklar ve insan kaynakları üzerinde fazladan bir yük oluşturacağı uyarısında bulundu.