Bilim insanları, beyin kanserleri içerisinde en ölümcül kanser türü olan glioblastoma hastalarının yaşam süresini uzatan yeni viral tedavinin umut vaat ettiğini açıkladı. Buna göre, tedavide kullanılan modifiye virüsünün sayesinde hastaların yaşam süresi 2 yıla kadar uzadı.
Cleveland Klinik ve UCLA, California Üniversitesi San Diego Tıp Fakültesi ve çalışmaya katılan diğer enstitülerden doktorlar, tekrarlayan en yaygın ve agresif beyin kanseri türü olan glioblastoma hastalarının tedavisinde dönüm noktası niteliğinde başarı elde ettiklerini duyurdu.
Beyin kanseri formu olan tekrarlayan glioblastoma hastalarının yaşam sürelerini uzatan yeni viral tedavi hakkında bilgi veren araştırmacılar, tedavide kullanılan modifiye virüsün hastaların yaşam sürelerini uzattığını bildirdi.
Science Translational Medicine dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, glioblastomalar beyin kanserleri içerisinde en ölümcül olan kanser türü.
Kemoterapi ve radyasyon tedavisi sonrasında tümörler tekrarlıyor ve tedavi seçenekleri sınırlanıyor.
Yaşam süresini 2 yıla kadar uzatıyor
43 katılımcı üzerinde yapılan çalışmada, yaşam sürelerinin genel olarak 13.6 aya (kontrol grubunda 7.1 ay) yükseldiği belirlendi.
Öyle ki, bazı hastaların yaşam sürelerinin birkaç yan etki ile 2 yıla kadar çıktığı gözlendi.
Araştırmayı yöneten UCLA nöro-onkoloji programı direktörü Dr. Timothy Cloughesy ve Cleveland Klinik beyin tümörleri nöroonkoloji merkezi yardımcı direktörü Prof. Dr. Michael A. Vogelbaum, söz konusu çalışmanın retroviral replikant vektör (RRV) de denilen yeni bir modifiye virüs hakkında yayınlanmış ilk klinik çalışma niteliğinde olduğunu açıkladı.
Çalışmaya göre, RRV’ler özel fonksiyona sahip bir geni kanser hücresine iletiyor ve hücre içine bırakıyor, böylece hücreyi zayıflatıyor. Bilimcilere göre RRV’lerin kullanımı, her türden beyin kanseri için inovatif yeni tedavilerin gelişiminde büyük umut vaat ediyor.
Dr. Cloughesy klinik verilerin, antifungal bir ilaçla kombine edilen bu tedavinin kanser hücrelerini öldürdüğünü ve bağışıklık sistemini aktive ettiğini ancak sağlıklı hücrelere zarar vermediğini gösterdiğini söyledi. Cloughesy ayrıca bu yaklaşımın metastatik kolorektal ve meme kanserleri gibi başka hastalıklar için de potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Sağlıklı hücreler zarar görmedi
Tedavide ilk adım olarak hastaya modifiye bir virüs enjekte edildi. Daha sonra ağızdan antifungal yani bir mantar ilacı verildi. 4-8 haftada bir 7 gün süreyle uygulandı. Sonuç olarak, enfekte kanser hücreleri ve immunosupresif hücreler seçici bir şekilde öldürüldü.
Daha sonra bağışıklık sistemi, kanser hücrelerini tanıyıp öldürmek üzere aktive edildi ve bu esnada sağlıklı hücreler bir zarar görmedi. Diğer bir deyişle, bir arada uygulanan iki tedavi, içeriden beyin kanser hücrelerine saldırmak üzere birlikte çalıştı.
Hastalar için yeni tedavi umudu
Beyin kanserinin öldürücü bir hastalık olduğunu aktaran Dr. Michael Vogelbaum, bu virüs çalışmasında elde edilen kollektif sonuçların, hayatta kalma süresi ve tatminkar güvenlik verileri dahil devam etmekte olan, Toca 5 adlı randomize Faz 2/3 çalışmasını desteklediğini ve hastalar için yeni bir tedavi umudu olduğunu dile getirdi.
San Diego Tıp Fakültesi nöroşirurji merkezi şefi Dr. Bob Carter da katılımcıların kombine tedaviden büyük ölçüde yararlandıklarını söyledi. Carter, gelecekteki uygulamalarda, anti-kanser genlerinden oluşan sıralı bir platformun tamamının bu virüs platformu tarafından kanser hücrelerine taşınabileceğini kaydetti.