Bakanlığının bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ”2023 yılında ithal et işini bitireceğim. 2022’de olabilir. Bugün itibariyle benim bir ihtiyacım yok” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2020 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü.
“2020 yılını dijitalleşme yılı olarak tasarladık”
Görüşmelerde Bakanlığın çalışmalarına ilişkin bir sunum yapan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, önümüzdeki yılı bakanlık için dijitalleşme yılı olarak tasarladıklarını söyledi.
Tarımda dijital kayıtlılıkla üretimde ve gıda sanayisinde beklenen gelişim ve verim artışının en kısa yoldan sağlanacağını vurgulayan Pakdemirli, “Tedarikten lojistiğe kadar bütün süreci optimize edecek bir sistemi tanımladık. Erken uyarı sistemleriyle ürün ve girdi fiyatlarının takibini, küçük ölçekli işletmelerin üretim ve fiyat alanında karşılaşabilecekleri sorunları önceden tespit ederek, geleceğe yönelik alınması gereken tedbirleri alacağız” diye konuştu.
Tarımsal destekler 22 milyar liraya çıkıyor
Bakan Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanlığının 2020 bütçe teklifinin bir önceki yılın bütçesine göre yüzde 19,4 artırılarak 40,3 milyar lira olduğunu açıkladı.
2002’de 1,8 milyar lira olan tarımsal desteklerin 2018 yılında 14,5 milyar ve 2019’da ise 16,9 milyar liraya çıktığını belirten Pakdemirli, “Tarımsal destekleri 2020 yılında yüzde 36,7 ile en yüksek artışla 22 milyar liraya çıkarıyoruz. Bakanlığımız 2020 bütçesinin yüzde 54,5’ini tarımsal desteklere ayırdık. Tarım Orman Şurası’nda çıkacak tavsiye kararına göre imkanlar dahilinde destekleme modelinde revize yapabiliriz” ifadesini kullandı.
“İthal et işini bitireceğim”
Komisyondaki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Bakan Pakdemirli, ithal et konusunda, şunları söyledi:
“Benim dönemimde bir kilogram ithal ete imza atmadım, bin ton Bosna hariç. Benden önce gelen bağlantıların bir kısmı iptal edilmiştir, mümkün mertebe hepsini iptal ettim.
2023 yılında ithal et işini bitireceğim. 2022’de olabilir. Bugün itibariyle benim bir ihtiyacım yok. Et ve süt kurumu ithal eder, Et ve süt kurumu dışında kimsenin et ithal yetkisi yoktur. Canlı hayvan olarak girer, besili girer. Besili hayvanda frene basmış durumdayız. 26 Ekim’den itibaren yeni kontrol belgesi vermiyoruz. İhtiyaç olmadıkça vermeyeceğiz. Kontrol belgesini daha önceden alanların gelişleri devam ediyor. Et ve süt kurumu olarak stoklarımıza mal çektik. Piyasaya vermek istemiyorum ki, et fiyatları ucuzlamasın. Besiciye zarar vermeyelim.”
Ispanaktan zehirlenme vak’aları
Ispanak zehirlenmesi vak’alarına ilişkin soru üzerine de Pakdemirli, “Tarlada karışan bir ürün, kesinlikle gıda ilaçlarıyla alakası yok. Tamamen yabani otların bu işe karışmasından dolayı bir durum. Soruşturma açtık, devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Yangınlarda uçak kullanılmasına ilişkin eleştirilere de yanıt veren Pakdemirli, “30 tane hava aracımız var. Orman Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir teşkilat. 40 bin personeli var. Uçak kullanmama meselesine gelince… Etimesgut’a gittiğimizde ‘Uçaklarla bizi bir uçurun’ dedim. ‘Genel müdür, uçaklar emniyetli değil’ dedi. İhale zamanı gelince ‘Türk Hava Kurumu eşitler arası birinci’ dedim. Muğla yangınına gittik. 24 tane olan helikopter sayımızı 30’a çıkardık. Helikopter ile bir ton su atma maliyeti bin 300 lira, Türk Hava Kurumu ile bir ton su atma maliyetim 8 bin lira. Bir yıl sırtımızdan indirdik diye aradan kafa çıkartıyorlar. Türk Hava Kurumu’nun bize yüzde 8 faydası var. Ama ne yazık ki, Türk Hava Kurumu hem Muğla hem de İzmir yangınında aradan kafa çıkartarak, ‘biz olsak şöyle olurdu, böyle olurdu’. Uçakların uçmayla ilgili problemi var. Sivil Havacılık üç yıl için belge veriyor” şeklinde konuştu.
İHA