Görevde olduğu 4,5 aylık dönem için “Toprağı tam olarak koruyabildiniz mi?” sorusuna “Koruyamadım” yanıtını verebileceğini belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, “Çünkü öyle bir ihtiyaç ortaya çıkıyor ki derler ya, ‘Yukarıya tükürsen bıyık, aşağıya tükürsen sakal’, tam öyle bir olay” dedi. Fakıbaba, tarımsal sit alanı olarak koruma altına alınan 192 ovanın ardından 53 ovayla ilgili çalışmayı da, Bakanlar Kuruluna gönderdiklerini açıkladı.
5 Aralık Dünya Toprak Günü etkinliği, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, bakanlık bürokratları ile BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Yuriko Shoji’nin katılımıyla yapıldı.
“Toprağı tam olarak koruyamadım”
Konuşmasında, toprağın, üretimin temel dayanağı, zenginliğin ve servetin gerçek kaynağı olduğunu vurgulayan Fakıbaba, toprağın önemine ilişkin farkındalığın sadece Bakanlıkça oluşturulamayacağına işaret etti. Toprak kaybının minimize edilmesi gerektiğini belirten Ahmet Eşref Fakıbaba, şöyle devam etti:
“Toprağı korumak için yoğun mücadele veriyoruz ama deseniz ki ‘4,5 aydan beri toprağı tam koruyabildin mi’, koruyamadım. Çünkü bakıyorsunuz öyle bir ihtiyaç ortaya çıkıyor ki derler ya, ‘Yukarıya tükürsen bıyık, aşağıya tükürsen sakal’, tam öyle bir olay. Bu dengeyi mümkün olduğu kadar toprağın lehine düşünerek kayıpları minimize etmek en başlıca görevlerimiz arasındadır.”
AK Parti hükümetleri tarafından toprağın korunmasına yönelik yasal boşluğun giderildiğini, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile bugüne kadar 605 bin hektar tarım alanının amaç dışı kullanımını engellediklerini dile getiren Ahmet Eşref Fakıbaba, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önlendiğini, mirasçıların haklarını koruyarak gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlattı.
Toplulaştırılmış alanların 5,5 milyon hektara çıktığını belirten Fakıbaba, bu konuda 2019 hedeflerinin 7,5 milyon hektar, 2023 hedeflerinin de 14 milyon hektar olduğunu bildirdi.
53 ova daha koruma altına alınıyor
Büyük ovaları koruma altına aldıklarını ve almaya da devam edeceklerini vurgulayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, “2017’de yaklaşık 6 milyon hektar alanda 192 ovamızı Bakanlar Kurulu kararıyla tarımsal sit alanı olarak koruma altına aldık. Şu anda 53 ovayla ilgili bir çalışmayı da Bakanlar Kuruluna gönderdik. Bu sayı 245 olacak. Bunu gittikçe artıracağız. Toprağa değer vermeyen, üretmeyen ülkeler başkalarına muhtaç ve bağımlı ülkelerdir.” değerlendirmesini yaptı. Fakıbaba, toprağı suyla, çiftçiyi bilgiyle buluşturacaklarını da yineledi.

“En büyük sorun, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı”
Etkinlikte konuşan TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç da toprağın öneminin gittikçe arttığına işaret ederek, en büyük sorunun tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı olduğunu söyledi.
Bakanlığın çalışmalarıyla büyük ovaların koruma altına alındığını ancak orada da bazı istisnaların göze çarptığını belirten Ataç, tarım topraklarına termik santraller yapıldığına dikkati çekti.
İklim değişikliğiyle kuraklık beklendiğini ifade eden Ataç, “Biz Bakanlığın gündemine tarımsal sekileri getirmek istiyoruz. Orman arazilerinde ciddi şekilde tarımsal sekiler yapıldı. Tarım arazilerinde de aynı uygulamaların gündeme gelmesini ve Bakanlığın desteğiyle yaygınlaştırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Topraktaki organik madde oranının artırılması gerektiğini, Rize bölgesinin hızla organik tarıma geçirilmesini istediklerini bildiren TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç, köylerdeki ortalama yaşın 59’a ulaştığına dikkat çekti, köylünün para kazanması için kooperatifçiliğin gündeme alınması gerektiğini kaydetti.
“Kızlar, çiftçi gençlerle evlenmek istemiyor”
TEMA Vakfı Başkanı Ataç, kızların, sosyal güvenliği olmadığı için çiftçi gençlerle evlenmekten çekindiğine işaret ederek, üreticilere özel bir sosyal güvenlik sisteminin getirilmesi gerektiğini, bunun tarım istihdamına da büyük ivme kazandırabileceğini vurguladı.
Ataç, bir an önce toprak analizi konusunda ciddi bir araştırma yapılarak teknik eleman desteğiyle pestisit ve kimyasal gübre kullanımının kontrol altına alınması gerektiğinin altını çizdi.

“Üreticilerin tamamı ÇKS’ye dâhil edilmeli”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Sekreteri Hasan Hüseyin Coşkun da su kaynakları üzerindeki baskı ve nüfus artışının sürekli yükseldiğine dikkati çekerek, sanayileşme, şehirleşme, turizm ve karayolları için verimli tarım arazilerinin kullanılması gibi etkenlerin tarım sektörünü olumsuz etkilediğini vurguladı.
Valilikler ve büyükşehir belediyelerinin tarım arazilerinin korunmasına dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Coşkun, toplulaştırılmış tarım alanları büyüklüğünün hedeflenen rakama ulaşmasını beklediklerini belirterek, “Üreticilerin tamamının Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) dâhil edilmesi ve desteklemelerin artırılması gerekiyor” dedi.

“Topraklar giderek bozuluyor”
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi ve Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü Yuriko Shoji de toprak kaynaklarının dünya genelinde giderek bozulduğunu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının maddi ve teknik hizmetlerinin sürdürülebilir tarım için büyük katkı yaptığını söyledi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, konuşmaların ardından “Toprak varsa hayat var” konulu şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi.