Yağlı tohumlara, özellikle de ayçiçek tarımına destek miktarının arttırılmasını isteyen GÜNYAĞDER (Güney ve Güneydoğu Anadolu Yağ Sanayicileri Derneği) Başkanı Hüseyin Çomu; “Çiftçiye verilen desteğin artmasının, bütün piyasaya istikrar getireceğine inanıyoruz.” dedi.
Türkiye tarımının lokomotifi niteliğindeki Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde başlayan Ayçiçek hasadı rekolte açısından istenileni vermese de, ürün kalitesi açısından yüzleri güldürdü. Hasadın başladığı bu günlerde çıkan ürünün geçen yıla oranla bir miktar düşük kalması sebebiyle yağ fiyatlarında bir artış beklendiğinin altını çizen GÜNYAĞDER (Güney ve Güneydoğu Anadolu Yağ Sanayicileri Derneği), Başkanı Hüseyin Çomu; “Ülkemizin en fazla ihtiyaç duyduğu ürünler olan yağlı tohumlara, özellikle de ayçiçek tarımına destek miktarı artmalıdır. Güney ve Güneydoğu Anadolu Yağ Sanayicileri olarak bizler; çiftçiye verilen desteğin artmasının, bütün piyasaya istikrar getireceğine inanıyoruz.” dedi.
Hasat döneminde piyasayı dengeleyici prim uygulamasına geçilmeli
Yağlı tohumlarda desteklemelerin verimliliğe, iç piyasa ve dış piyasa fiyatlarına göre belirlenmesi gerektiğini belirten Çomu; hammaddedeki dış piyasa fiyatlarının, zaman zaman yerli tohumdaki fiyatları da etkilediğine dikkat çekti. Çomu, bu yüzden destekleme primleri belirlenirken, dünyadaki gelişmelerin dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
“Hasat döneminde piyasayı dengeleyici prim uygulamasına geçilmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.” diyen Çomu şöyle konuştu:
“Çiftçinin üreteceği ürünü seçerken, Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre hareket etmesinin sağlanması gerekiyor. Bunu sağlamak için de, çiftçimize ürettiği ürünü satabileceğinin garantisi verilmeli. Ancak pamuk ve yağlı tohumlarda devletin alım garantisi yok; mısır ve buğdayda ise Toprak Mahsulleri Ofisi yalnızca ürünün çok olduğu yıllarda devreye giriyor. Çiftçi ise, pamuk ve ayçiçeği yetiştirirse satabileceğine emin olmak istiyor. Bu noktada firmaların ve devletimizin daha fazla çaba göstermeleri gerekiyor. Hem Toprak Mahsulleri Ofisinin dönem dönem alımları, hem de sözleşmeli tarım modeli ile çiftçiye güvence verilmeli. Ayrıca sözleşmeli tarım modeline ekstra destek sağlanmalı. Sözleşmeli tarım modeli, daha planlı bir tarım demektir.”