PERYÖN 23. İnsan Yönetimi Kongresi’nin açılışını yapan PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Sevilay Pezek Yangın, geleceğin liderlerinin, geniş bir ilişki ağını yönetebilen “Bulut liderler” olacağını belirtirken, açılış konuşmacıları Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Dr. Erdal Karamercan da yeteneklerin, şirketleri ve toplumları ileri taşıyabilmeleri, iyi birer yönetici olabilmeleri için eğitim ve gelişimlerinin özel öneme sahip olduğuna dikkat çekti.
Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından düzenlenen, Avrupa’nın insan yönetimi alanındaki en büyük etkinliği olan PERYÖN 23. İnsan Yönetimi Kongresi 16 Kasım’da başladı. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan kongrede iki gün boyunca 40’ı aşkın oturumda insan yönetimi tüm boyutlarıyla ele alınacak.
“Gelecek ‘Bulut Liderler’in olacak”
Kongrenin açılışında “Değişen Dünyada İnsan Yönetimi” başlıklı bir konuşma yapan PERYÖN Başkanı Sevilay Pezek Yangın, rekabetçi ve değişen koşullarda şirketlerin başarılı olmaları için potansiyel yönetimine ve İnsan Yönetimi profesyonellerinin rolüne değindi.
Gelecek 10 yılda insan yönetiminin daha da önemli hale geleceğini belirten Yangın, tüm farklılıklarıyla insanların eşsiz potansiyeline ve bir bütün olduğuna dikkat çekti. Yangın, “Kutudaki insan inovasyon yaratamadığı için insanı kutudan çıkardık ve potansiyeli keşfettik. Gelişmiş şirketler şimdi potansiyel odaklı insan yönetimi uygulamalarına geçtiler. Kendisi, ailesi, çalıştığı organizasyon ve ülke ancak bu potansiyel etkin değerlendirildiğinde refaha erişebilir. İş yerinde bu potansiyelin gelişiminden ve yönlendirilmesinden yöneticiler ve liderler sorumludur” dedi.
İnsanları tek tipleştiren ve ideal insan kalıbına sokmaya çalışan iş dünyasından; insana göre esneyebilen, kutuların olmadığı bir dünyaya geçişte insan yönetimi ve İK profesyonellerinin üzerine önemli sorumluluklar düştüğünü belirterek, yeni çağın liderlik modelini “bulut liderlik” olarak tanımlayan Yangın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Paylaşıma önem veren, teknolojideki gelişmelere paralel sürdürülebilirlik ve duyarlılık gibi ortak değerlerler çerçevesinde ya da belli bir amaçla bir araya kolayca gelebilen bu toplulukları etkileyebilen, yönetebilen ‘bulut liderler’ adını verdiğim kavramın yükselişini göreceğiz. Şirketler ürünleriyle, hizmetleriyle bütünsel olarak ‘müşterinin işine yaramaya’ odaklanırken, birçok farklılığa sahip anlam arayışı içinde olan insanları da belirli bir vizyon çerçevesinde ortak değerlerle bir arada tutmaya çaba gösterecek, paylaşım ortamları yaratacak, ortak çalışmaları ödüllendirecek. Bunu yaparken sadece çalışanlar değil devlet, tedarikçiler, bayiler, sivil toplum kuruluşu örgütleri gibi daha büyük bir ekosistemle işbirliği içerisinde ‘bulut’ ortamında çalışılacak. İnsan yönetiminin çok önemli bir nitelik olduğu bu dünyada ‘bulut liderler’, tüm bu belirsizlikler ve değişim içerisinde net bir vizyon belirleyen, güven ve gelişim ortamı sunabilen insanların işini anlamlı kılacak. Böylece, ortak değerlerde birleştirici olacaklar ve organizasyonların sürdürülebilirliklerinde önemli rol oynayacaklar.”
Tüm katılımcıları, 2016’da PERYÖN’ün İstanbul’da ev sahipliği yapacağı Dünya İnsan Yönetimi Kongresi’ne davet eden Yangın, “Gelecekten umutlu olmalıyız, çünkü bizim değiştirme gücümüz var. Daha duyarlı bir nesil yetiştirmek için yapacağımız çok şey var” mesajını verdi.
Ortaylı: “İnsanlar kabiliyetlerine göre yaşarlar”
Kongrenin ana konuşmacılarından Galatasaray Üniversitesi Hukuk Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, konuşmasında tarihte yönetici ve lider seçimi ve gelişimine ilişkin uygulamaları aktardı. “İnsanlar kabiliyetlerine göre yaşarlar. Buna göre düzenleme yapamayan toplumların yaşama şansı yoktur” diyen Ortaylı, yetenekli grubun daha yüksek ve özel bir eğitimle donatılması gereğine dikkat çekti.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde zeki ve yetenekli çocukların seçilerek belirli bir standarda ulaştırılmak üzere Enderun Mektebi’nde yetiştirildiğini aktaran Ortaylı, Enderun’da verilen eğitimin matematik, coğrafya, yabancı diller, din, müzik, spor, sanat, zanaatkarlığı da içeren çok yönlü bir eğitim olduğunu anlattı, “Yönetici olmaya aday, yetenekli sınıfın, kitlelerle birlikte aynı eğitime tabii tutulması hem kendisine hem de topluma yapılmış haksızlıktır” dedi.
Karamercan: “Yöneticilikte duygusal zeka geçerlilik kazanıyor”
Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Dr. Erdal Karamercan ise açılış konuşmasında “Duygusal Zeka (EQ)” konusunu ele aldı. “İnsan yönetimi profesyonellerinin en önemli görevi, nitelikli insanları kuruma kazandırmak ve iyi yöneticiler olarak yetiştirebilmek” diyen Karamercan, EQ’nun iş ve hayatta başarı için temel olduğunu söyledi. Karamercan, “Yapılan araştırmalar çok sıklıkla IQ’su 140 ve üstü çalışanların IQ’su 100 dolayında olan yöneticilerin altında çalıştığını gösteriyor. EQ’nun öneminin anlaşılmasıyla birlikte şu anda seçim aşamasında daha çok Bilişsel Zeka (IQ) kriterleri geçerli olsa da kariyer yönetiminde EQ daha çok geçerli olmaya başlıyor” dedi.
Kongrenin ana sponsoru Turkcell Akademi’nin düzenlediği “UN (Learn) Yeni Dünyada Eğitim” başlıklı oturuma, Turkcell Akademi Grup Başkanı Banu İşçi Sezen ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ecmel Ayral konuşmacı olarak katıldı. Eğitime verilen önemin ve global gelişmeleri takibin önemini vurgulayan Sezen, “Türkiye’yi eğitimle kalkındırma yolunda önemli adımlar atıldığına ve atılacağına inancımız tam” dedi.
“Lider, başarıyı sınırlı kaynaklarla elde edendir”
“Sınırlı Kaynaklarla Gelen Büyük Zaferler: Hedefi Koy, İnan, Asla Vazgeçme” başlıklı bir sunum yapan Yapımcı, Danışman, Eğitmen Serkan Balbal, “Tarih sayfalarında başarılı olmuş komutanların ve liderlerin birçoğunun ortak özelliği kısıtlı imkanlarla hareket etmiş olmaları ve imkansız olarak görülen konularda başarılı sağlamalarıdır. Turgut Özakman’ın ölümsüz eseri ‘Diriliş Çanakkale 1915’ten beyaz perdeye uyarladığımız ‘Çanakkale 1915’ filminde sınırlı kaynaklarla gelen büyük zaferlere bizzat şahit oluyoruz. Bu sayede kendi tarihimizin unutulmaz kahramanları ve zaferlerini konuşurken aslında kurumsal hayattaki başarımız için feyz alacak ne kadar çok yaşanmışlık olduğunu da fark ediyoruz” şeklinde konuştu.
KOBİ’de Kadın Gücü Oturumu konuşmacıları Yönetim Danışmanı, Eğitimci, Takım Koçu, Evolve Liderlik ve Koçluk Kurucu Ortağı Elif Bulak, Danışman Arif Gürdenli, Y&R Brands İstanbul CEO’su Arzu Ünal ve Tasarımcı – İmalatçı Serap Baturay, KOBİ’lerin kurumsallaşmasında, yönetim yaklaşımlarında kadın işletme sahiplerinin olumlu etkisini, kadınların karşısında duran engellerle birlikte ele aldılar. İnisiyatif alma, cesur davranma, ilham verme dürüstlük, sonuç odaklılık, başkalarının gelişimine önem verme, güçlü insan ilişkilerinde erkeklere göre daha iyi olan kadınların KOBİ’lere güç kazandırdığını vurguladılar.
Kongre bu yıl çalışan her insanın “farklı ve özel” bir birey olduğunu bilerek, her duyguya dokunmayı hedefliyor.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
