• Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama
Gıda Hattı
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Gıda Hattı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Güncel

Alkolsüz İçeceklerle İlgili Bilgiler

4 Ekim 2018
Süre:10 mins read
FacebookTwitterLinkedinPinterestWhatsappEposta

Süt nedir

Alkolsüz içeceklerde hangi katkı maddeleri bulunur?

Alkolsüz içecekler de dâhil birçok gıda ürünü, önceden ilgili kuruluşlar tarafından incelenen ve onaylanan gıda katkı maddeleri içerir. Alkolsüz içeceklerde en çok kullanılan gıda katkı maddeleri asitlik düzenleyiciler (fosforik ve sitrik asit), koruyucular (sodyum benzoat ve potasyum sorbat), tatlandırıcılar (aspartam, asesülfam K, siklamik asit) ve renklendiricilerdir (karamel rengi, kinalin sarısı).

Fosforik asit: Fosforik asit, alkolsüz içecekler de dâhil olmak üzere çoğu gıda maddesinde asitlendirici olarak kullanılır. Peynir ve diğer bazı süt ürünlerinin üretiminde, biracılıkta, yağ ve bitkisel yağların işlenmesinde, reçel ve jölelerin üretiminde kullanılır.

Sitrik asit: Gıdalar ve içeceklerde en çok kullanılan organik asittir. 100 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. Gerek hayvanlar, gerekse bitkilerde doğal olarak bulunur. İnsan vücudunda ise, yağ ve karbonhidratların yakılması sonrasında oluşur. Limon, portakal, greyfurt, mandalina gibi narenciyelerde doğal olarak bulunur.

Sodyum benzoat ve potasyum sorbat: Bunlar çoğu gıda maddesinde kullanılan koruyucu maddelerdir. Koruyucu maddeler, tamamen güvenlidir ve tüketici sağlığı üzerinde olumsuz etkileri yoktur. Dünyada, ilaç endüstrisinin yanı sıra gıda endüstrisinde de sıkça kullanılırlar. Örneğin, potasyum sorbat ve sodyum benzoat, peynir, reçel, şarap, yoğurt ve kısmen pişirilmiş ve/veya ambalajlanmış hamur işleri gibi çok sayıda gıda maddesinde kullanılır.

Aspartam, asesülfam K, siklamik asit: Bunlar düşük kalorili, besin değeri olmayan tatlandırıcılardır. Uzun yıllardır kullanılmakta ve tüketilmektedirler. Örneğin aspartam, 20 yılı aşkın bir süredir 6,000’den fazla üründe kullanılmaktadır. Toz içecek karışımlarında (buzlu çay gibi), toz tatlı karışımlarında (hazır puding ve jelâtinler gibi), kısmen pişirilmiş ve/veya ambalajlanmış hamur işleri, sofra tatlandırıcıları, sakızlar, sert ve yumuşak şekerler, ağız kokusunu gideren şekerler, pastiller, yoğurt, soğutulmuş ve dondurulmuş tatlılar, şuruplar, tatlı soslar, soslar, toz kahve kremaları ve beyazlatıcılar, alkollü ve alkolsüz içeceklerde kullanılırlar.

Kinalin sarısı ve karamel rengi: Karamel rengi, gıda maddesine kahverengimsi bir renk verir. Bira, şekerleme ve alkolsüz içecek üretiminde kullanılır. Dört çeşit karamel rengi vardır: I, II, III ve IV. Sınıf. III. Sınıf şekerleme yapımında, IV. Sınıf ise alkolsüz içeceklerde kullanılır. Kinalin sarısı, çoğu işlenmiş gıdada (şekerler, çerezler, margarin, peynir, alkolsüz içecekler, reçel/ jöleler, jelâtinler, puding ve turta iç malzemeleri) sıkça kullanılan bir renktir. Renk katkı maddeleri artık, neredeyse yediğimiz bütün işlenmiş gıdaların önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir.

Kafein nedir?

Dünyada en az 63 bitki türünün yaprak, tohum veya meyvelerde doğal olarak bulunan bir madde olan kafein, çay, kahve veya kakaoda da doğal olarak bulunur. Kafeini en çok bilinen kaynakları arasında kahve ve kakao çekirdekleri ile çay yaprakları yer alır.

Kafeinin fizyolojik etkileri nelerdir?

Kafeinin insanlar üzerinde geçici olmak kaydıyla hafif bir uyarıcı etkisi vardır. Farmakolojik etkileri kalıcı değildir ve genellikle bir kaç saat içerisinde geçer. Kafein vücutta zamanla birikmez ve genellikle tüketildikten birkaç saat sonra vücuttan atılır. Kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte bu süre sağlıklı yetişkinlerde üç ile dört saat civarındadır. Kafeine olan duyarlılıklar kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Kafeinin etkisi incelenirken, birçok etken göz önünde bulundurulmalıdır:

— alınan miktar

— tüketim sıklığı

— kişinin metabolizması

— kişinin duyarlılığı

Kişiler kendilerine uygun günlük kafein tüketimi seviyesini bulma eğilimindedir. Kafeinin istenmeyen etkilerini hissedenler kafein tüketimlerini sınırlarken, bu etkileri hissetmeyenler kendileri için normal olan seviyelerde kafein tüketmeye devam etmektedir.

Ne kadar kafein tüketilebilir?

Yetişkinler için makul kafein tüketimi 2 – 3 fincan kahveye, bir başka deyişle 56 kutu (330ml) kafein içeren alkolsüz içeceğe eşittir. Verilen bu değerler ortalama olarak günlük tüketim için 300 mg kafeine denk gelir ki bu miktarlar ile herhangi bir sağlık sorunu arasında bağlantı kurulmamıştır.

Kafein bağımlılık yapar mı?

‘Bağımlılık” sözcüğünün rast gele kullanımına sıkça rastlıyoruz. İnsanlar bazen çikolata, futbol veya televizyon bağımlısı olduklarını söylüyorlar. Ancak bu tür bağımlılıkla, fiziksel veya zihinsel sağlık üzerinde ciddi etkiye sahip olabilecek madde veya aktivite bağımlılığı arasında bir ayrım yapılmalıdır. Düzenli olarak yüksek miktarda kafein tüketen ve daha sonra kafein alımlarını hızla ve büyük ölçüde azaltan bazı kişilerde iki günden bir haftaya kadar süren baş ağrısı ve yorgunluk gibi geçici belirtilere rastlanabilmektedir. Her maddede olduğu gibi, bazı kişiler kafeine diğerlerinden daha fazla duyarlılık sergiler.

Kafeinin sıvı ihtiyacına etkisi nedir?

Kafeinin diüretik etkisinin olduğuna dair endişeler dile getirilirken, mevcut kanıtlar, bu etkinin geçici olduğunu göstermektedir. Kafeinin toplam vücut suyu noksanlığına neden olduğuna dair bir kanıt yoktur. Ulusal Bilim Akademileri Tıp Enstitüsü kafeinli içeceklerin, kafeinsiz içeceklere benzer bir şekilde günlük sıvı alımına katkıda bulunduğunu belirtmektedir.

Meşrubatlarda neden kafein kullanılır?

Yüzyılı aşkın bir süredir bazı alkolsüz içeceklerde az miktarlarda kafein kullanılmaktadır. Diğer gıda ve içeceklerde olduğu gibi kullanılan kafein, karışım miktarına bağlı olarak alkolsüz içeceklere genel tadını ve kokusunu verir. Kafein, bazı alkolsüz içeceklere hafif acı bir tat kazandırır, bazı içeceklerde de aroma olarak kullanılır. Genelde hoşa giden bir koku vererek hem şeker hem de düşük kalorili tatlandırıcılarla iyi uyum sağlar ve böylelikle içeceklerin genel kokusuna katkıda bulunur. Kafein, enerji içeceklerinde de kullanılır.

Aspartam nedir?

Gıda ve içeceklerde uzun yıllardır kullanılmakta olan aspartam, muhtemelen bugüne kadar en derinlemesine test edilen gıda katkı maddesidir. Günümüzde aspartam dünya çapında 100’ü aşkın ülkede, 6,000’ den fazla gıda ve içecekte kullanılmaktadır. Dünya üzerindeki milyonlarca kişi 20 yılı aşkın bir süredir aspartam tüketmektedir. Aspartam, gıda ve içeceklerde kullanılan düşük kalorili bir tatlandırıcıdır. Şekerden 200 kat daha tatlıdır. Şeker yine aspartamın kullanılmasıyla gıdalardaki kalori miktarı büyük ölçüde azaltabilmekte ve bazı ürünlerde tamamen ortadan kaldırabilmektedir.

Aspartam güvenli midir?

Aspartamın gıdalardaki yaygın kullanımı, kısa zamanda herkesçe tanınmasına ve bununla birlikte bu bileşen hakkında çok çeşitli sorulara yol açmıştır. Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) aspartamın toz karışımlarda ve düşük kalorili sofra tatlandırıcılarında kullanımına 1981 ‘de onay vermiş ve bunu takiben 1983’te aspartamın karbonatlı içeceklerde kullanımı da onaylanmıştır, Aynı yıl, Avrupa Gıda Güvenliği Makamı da (EFSA) aspartam kullanımına onay vermiştir.

Vücudumuz aspartamı nasıl kullanıyor?

Aspartam, sindirilmesiyle birlikte bileşenlerine – aminoasitler, aspartik asit, fenilalanin ve metanol – ayrılır ve daha sonra kana geçer. Aspartik asit ve fenilalanin proteinin yapı taşlarındandır; et, tahıl ve süt ürünleri de dâhil olmak üzere bütün protein içeren gıdalarda doğal olarak bulunur. Metanol da meyvelerde, sebzelerde ve bunların sularında doğal olarak vardır. Metabolizmamız bu bileşenlere gıdalardan alınanları aynı şekilde algılar ve yine aynı şekilde kullanır.

Zaman içinde aspartamın vücutta biriktiğini düşünen ve olumsuz görenler olmuştur. Bunların hepsi sadece bir iddiadan ibaret olup gerçekle ilgisi yoktur. Aspartam metabolizmada birikmemektedir.

Günlük ne kadar aspartam tüketilebilir?

Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ile birlikte diğer yetkili gıda kuruluşları aspartam dahil olmak üzere birçok gıda katkı maddesi için Günlük Kabul Edilebilir Alım Miktarı (GKEAM) – Acceptable Daily Intake (ADI) kavramını kullanır. Günlük Kabul Edilebilir Alım Miktarı (GKEAM) gıdalarla birlikte alınan maddelerin insan sağlığında olumsuz etki yapmadan ömür boyunca kullanılabilecek günlük miktarıdır.

Avrupa Komisyonu’nun ‘Avrupa Birliğinde Diyet ‘Yiyecek Katkı Maddeleri Tüketimi” raporunda, yetişkinlerin aspartam alım miktarlarının Günlük Kabul Edilebilir Alım Miktarı’nın (GKEAM) çok altında olduğu belirtilmektedir.

Aspartam için Günlük Kabul Edilebilir Alım Miktarı (GKEAM), Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından, günde vücut ağırlığının kilogramı başına 50 miligram olarak belirlenmiştir.

Gıda Tarım Örgütü ve Dünya Sağlık Teşkilatının Gıda Katkı Maddeleri Eksper Komitesi (JECFA) ve Gıda Bilimsel Komitesi (Scientific Committee on Food) ise vücut ağırlığının kilogramı başına 40 miligramlık bir Günlük Kabul Edilebilir Alım Miktarı (GKEAM) belirlemiştir.

Geçerli GKEAM seviyesine ulaşmak için bir yetişkinin %100 aspartam ile tatlandırılmış yaklaşık 15 kutu diyet meşrubat veya 42 porsiyon şekersiz jelâtin veya 97 paket düşük kalorili sofra tatlandırıcısı tüketmesi gerekir. Bu günlük tüketimin oldukça üzerinde bir rakamdır.

Sıvılar genel sağlık için neden bu kadar önemli?

Yaşamamız için gerekli olan su vücutta birçok önemli rol oynar:

Hücreler – Vücudumuzdaki su karbonhidrat, vitaminler, mineraller ve diğer önemli besin maddelerinin hücrelerimize taşınması için çok önemlidir. Sindirim Sistemi – Su, besin maddelerinin sindirim sisteminde çözülmesine yardımcı olarak bunların kana karışmasını ve hücrelerimize iletilmesini sağlar. Kas ve Eklemler – Su, eklemlerin korunmasına yardımcı olur ve kasların doğru şekilde çalışmasını sağlar. Aslında, kaslarımızın yaklaşık yüzde 70 ile 75’i gerçekte sudan meydana gelir.

Vücut Sıcaklığı – Vücudumuzdaki su, ısının dağılmasına yardımcı olarak toplam vücut sıcaklığını düzenler. Vücudumuz çok ısındığında, terlemeyle su dışarı atılır; böylelikle vücut ısısı düşer. Terleme yoluyla kaybedilen su yerine konulmazsa, vücudumuz tehlike doğuracak şekilde aşırı ısınır.

Beyin – Yeterli sıvı alımı beynimizin iyi çalışması için önemlidir. Dehidrasyon (sıvı kaybı) nedeniyle vücut ağırlığımızın %2’sinden daha fazla kaybı beyin fonksiyonlarını etkileyebilir ve kısa süreli hafızayı zedeleyebilir.

Cilt — Yeterli sıvı alımı cildin elastikiyetini, yumuşaklığını ve rengini korumasına yardımcı olur. Su cilt hücrelerini içten ve dıştan yıkar.

Böbrekler – Böbrekler suyun yardımıyla vücutta bulunan atık ve toksinleri atar. Kalp – Sıvılar sağlıklı kalp fonksiyonları için önemlidir. Kan basıncının normal seviyede tutulmasında önemli rol oynar. Su kaybı kalp atışlarında artışa ve kan basıncının azalmasına neden olabilir.

Günlük sıvı ihtiyacı ne kadardır?

Vücudumuz metabolizmamız için gerekli olan sıvıyı depolayamaz. Bu sebepten sağlığımız ve vücut verimliliği için kaybolan su miktarı devamlı yenilenmelidir. Günlük olarak ne kadar sıvıya ihtiyacımız olduğunu gün içinde yaptığımız fiziksel hareketler belirler. Fiziksel olarak daha aktif olan kişiler daha fazla sıvı ihtiyacı duyar.

Günlük sıvı ihtiyacını nerelerden karşılarız?

Su, vücudun sıvı ihtiyacını sağlayan tek sıvı değildir. Ulusal Bilim Akademileri Tıp Enstitüsü şu bilgileri paylaşmaktadır:

• Günlük sıvı ihtiyacımızın %80’ini su ve içeceklerden karşılarız; %20’si ise çeşitli gıdalardan gelmektedir.

• Günlük olarak ne kadar sıvıya ihtiyacımız olduğunu genelde susuzluğumuzu dinleyerek karar veririz.

• Genel olarak susuzluğumuzu su içerek karşılarız, fakat aynı zamanda insanlar meyve suları, süt, kahve, çay, alkolsüz içecekler, meyve, sebze ve çok çeşitli gıda ve içeceklerden de sıvı alırlar.

Başa Dön

PaylaşTweetPaylaşPinGönderGönder

İlgiliYazılar

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli: “Bu yüzyılın lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır”
Tarım

Bakan Pakdemirli’den destek müjdesi: “Bugün ödemeye başlıyoruz”

22 Nisan 2021
konya süt fabrikası süt banyosu
Güncel

Sosyal medyadaki süt banyosu olayının duruşması başladı!

22 Nisan 2021
Çiftçilerin kuraklık çığlığı!
Tarım

Çiftçilerin kuraklık çığlığı!

22 Nisan 2021

Bağlantıda Kalalım

Sıcak Haberler

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli: “Bu yüzyılın lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır”

Bakan Pakdemirli’den destek müjdesi: “Bugün ödemeye başlıyoruz”

22 Nisan 2021
konya süt fabrikası süt banyosu

Sosyal medyadaki süt banyosu olayının duruşması başladı!

22 Nisan 2021
Çiftçilerin kuraklık çığlığı!

Çiftçilerin kuraklık çığlığı!

22 Nisan 2021
Küresel gıda sistemi salgında hassaslaştı, sosyal izolasyon olumsuz etkiledi!

Türkiye’de her yıl kişi başına 93 kilogram yiyeceği çöpe atıyoruz!

22 Nisan 2021
Gidahatti Logo

Gıdahattı.com, başta gıda olmak üzere hayatın her alanına ilişkin okuyucuların merak edebilecekleri, istedikleri konularda mümkün olduğunca yalın ve net bilgi alabilecekleri yeni nesil dijital medya platformudur.

Gıdahattı.com‘un insana ve hayata dair her konuda söyleyecek bir sözü, araştıracağı bir konu mutlaka vardır. Ayrıca sitemiz, eli kalem tutan ve hayata dair söyleyecek sözü olan herkese açık bir yayın platformdur.

Bizi Takip Edin

  • Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Site İçi Arama

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • ANASAYFA
  • GIDA
  • TARIM
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KORONAVİRÜS
  • DEĞER KATANLAR
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • MUTFAK
    • BİLİM
    • ÇEVRE
    • YAŞAM
    • HAVA DURUMU
    • GÜNCEL
    • ASTROLOJİ
    • KİTAPLIK

Copyright © 2019 - Tüm hakları saklıdır.