Alkolsüz içeceklerde hangi katkı maddeleri bulunur?
Fosforik asit: Fosforik asit, alkolsüz içecekler de dâhil olmak üzere çoğu gıda maddesinde asitlendirici olarak kullanılır. Peynir ve diğer bazı süt ürünlerinin üretiminde, biracılıkta, yağ ve bitkisel yağların işlenmesinde, reçel ve jölelerin üretiminde kullanılır.
Sitrik asit: Gıdalar ve içeceklerde en çok kullanılan organik asittir. 100 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. Gerek hayvanlar, gerekse bitkilerde doğal olarak bulunur. İnsan vücudunda ise, yağ ve karbonhidratların yakılması sonrasında oluşur. Limon, portakal, greyfurt, mandalina gibi narenciyelerde doğal olarak bulunur.
Sodyum benzoat ve potasyum sorbat: Bunlar çoğu gıda maddesinde kullanılan koruyucu maddelerdir. Koruyucu maddeler, tamamen güvenlidir ve tüketici sağlığı üzerinde olumsuz etkileri yoktur. Dünyada, ilaç endüstrisinin yanı sıra gıda endüstrisinde de sıkça kullanılırlar. Örneğin, potasyum sorbat ve sodyum benzoat, peynir, reçel, şarap, yoğurt ve kısmen pişirilmiş ve/veya ambalajlanmış hamur işleri gibi çok sayıda gıda maddesinde kullanılır.
Aspartam, asesülfam K, siklamik asit: Bunlar düşük kalorili, besin değeri olmayan tatlandırıcılardır. Uzun yıllardır kullanılmakta ve tüketilmektedirler. Örneğin aspartam, 20 yılı aşkın bir süredir 6,000’den fazla üründe kullanılmaktadır. Toz içecek karışımlarında (buzlu çay gibi), toz tatlı karışımlarında (hazır puding ve jelâtinler gibi), kısmen pişirilmiş ve/veya ambalajlanmış hamur işleri, sofra tatlandırıcıları, sakızlar, sert ve yumuşak şekerler, ağız kokusunu gideren şekerler, pastiller, yoğurt, soğutulmuş ve dondurulmuş tatlılar, şuruplar, tatlı soslar, soslar, toz kahve kremaları ve beyazlatıcılar, alkollü ve alkolsüz içeceklerde kullanılırlar.
Kinalin sarısı ve karamel rengi: Karamel rengi, gıda maddesine kahverengimsi bir renk verir. Bira, şekerleme ve alkolsüz içecek üretiminde kullanılır. Dört çeşit karamel rengi vardır: I, II, III ve IV. Sınıf. III. Sınıf şekerleme yapımında, IV. Sınıf ise alkolsüz içeceklerde kullanılır. Kinalin sarısı, çoğu işlenmiş gıdada (şekerler, çerezler, margarin, peynir, alkolsüz içecekler, reçel/ jöleler, jelâtinler, puding ve turta iç malzemeleri) sıkça kullanılan bir renktir. Renk katkı maddeleri artık, neredeyse yediğimiz bütün işlenmiş gıdaların önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Kafein nedir?
Kafeinin fizyolojik etkileri nelerdir?
— alınan miktar
— tüketim sıklığı
— kişinin metabolizması
— kişinin duyarlılığı
Kişiler kendilerine uygun günlük kafein tüketimi seviyesini bulma eğilimindedir. Kafeinin istenmeyen etkilerini hissedenler kafein tüketimlerini sınırlarken, bu etkileri hissetmeyenler kendileri için normal olan seviyelerde kafein tüketmeye devam etmektedir.
Ne kadar kafein tüketilebilir?
Kafein bağımlılık yapar mı?
Kafeinin sıvı ihtiyacına etkisi nedir?
Meşrubatlarda neden kafein kullanılır?
Aspartam nedir?
Aspartam güvenli midir?
Vücudumuz aspartamı nasıl kullanıyor?
Zaman içinde aspartamın vücutta biriktiğini düşünen ve olumsuz görenler olmuştur. Bunların hepsi sadece bir iddiadan ibaret olup gerçekle ilgisi yoktur. Aspartam metabolizmada birikmemektedir.
Günlük ne kadar aspartam tüketilebilir?
Avrupa Komisyonu’nun ‘Avrupa Birliğinde Diyet ‘Yiyecek Katkı Maddeleri Tüketimi” raporunda, yetişkinlerin aspartam alım miktarlarının Günlük Kabul Edilebilir Alım Miktarı’nın (GKEAM) çok altında olduğu belirtilmektedir.
Aspartam için Günlük Kabul Edilebilir Alım Miktarı (GKEAM), Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından, günde vücut ağırlığının kilogramı başına 50 miligram olarak belirlenmiştir.
Gıda Tarım Örgütü ve Dünya Sağlık Teşkilatının Gıda Katkı Maddeleri Eksper Komitesi (JECFA) ve Gıda Bilimsel Komitesi (Scientific Committee on Food) ise vücut ağırlığının kilogramı başına 40 miligramlık bir Günlük Kabul Edilebilir Alım Miktarı (GKEAM) belirlemiştir.
Geçerli GKEAM seviyesine ulaşmak için bir yetişkinin %100 aspartam ile tatlandırılmış yaklaşık 15 kutu diyet meşrubat veya 42 porsiyon şekersiz jelâtin veya 97 paket düşük kalorili sofra tatlandırıcısı tüketmesi gerekir. Bu günlük tüketimin oldukça üzerinde bir rakamdır.
Sıvılar genel sağlık için neden bu kadar önemli?
Hücreler – Vücudumuzdaki su karbonhidrat, vitaminler, mineraller ve diğer önemli besin maddelerinin hücrelerimize taşınması için çok önemlidir. Sindirim Sistemi – Su, besin maddelerinin sindirim sisteminde çözülmesine yardımcı olarak bunların kana karışmasını ve hücrelerimize iletilmesini sağlar. Kas ve Eklemler – Su, eklemlerin korunmasına yardımcı olur ve kasların doğru şekilde çalışmasını sağlar. Aslında, kaslarımızın yaklaşık yüzde 70 ile 75’i gerçekte sudan meydana gelir.
Vücut Sıcaklığı – Vücudumuzdaki su, ısının dağılmasına yardımcı olarak toplam vücut sıcaklığını düzenler. Vücudumuz çok ısındığında, terlemeyle su dışarı atılır; böylelikle vücut ısısı düşer. Terleme yoluyla kaybedilen su yerine konulmazsa, vücudumuz tehlike doğuracak şekilde aşırı ısınır.
Beyin – Yeterli sıvı alımı beynimizin iyi çalışması için önemlidir. Dehidrasyon (sıvı kaybı) nedeniyle vücut ağırlığımızın %2’sinden daha fazla kaybı beyin fonksiyonlarını etkileyebilir ve kısa süreli hafızayı zedeleyebilir.
Cilt — Yeterli sıvı alımı cildin elastikiyetini, yumuşaklığını ve rengini korumasına yardımcı olur. Su cilt hücrelerini içten ve dıştan yıkar.
Böbrekler – Böbrekler suyun yardımıyla vücutta bulunan atık ve toksinleri atar. Kalp – Sıvılar sağlıklı kalp fonksiyonları için önemlidir. Kan basıncının normal seviyede tutulmasında önemli rol oynar. Su kaybı kalp atışlarında artışa ve kan basıncının azalmasına neden olabilir.
Günlük sıvı ihtiyacı ne kadardır?
Günlük sıvı ihtiyacını nerelerden karşılarız?
• Günlük sıvı ihtiyacımızın %80’ini su ve içeceklerden karşılarız; %20’si ise çeşitli gıdalardan gelmektedir.
• Günlük olarak ne kadar sıvıya ihtiyacımız olduğunu genelde susuzluğumuzu dinleyerek karar veririz.
• Genel olarak susuzluğumuzu su içerek karşılarız, fakat aynı zamanda insanlar meyve suları, süt, kahve, çay, alkolsüz içecekler, meyve, sebze ve çok çeşitli gıda ve içeceklerden de sıvı alırlar.