Dünya Gıda Günü
Yoksulluk ve açlıkla mücadele işi ünlü İrlandalı grup U2’nun solisti Bono’ya kalmış gibi görünüyor…
Yoksulluk ve açlık dünyanın ve Birleşmiş Miletler’in (BM) gündeminden hiç düşmese de, yoksul ve aç sayısında bir düşüş yaşanmadı. Aksine Dünya Bankası raporuyla tescil edilen orana göre tüm dünyada yoksul sayısı %42 oranında arttı. Yaklaşık 100 milyon kişi… Yani bu yıl Dünya Gıda Günü’ne 1,5 milyar insan aç girdi. Bunun en büyük sebebi olarak, geçen 1-2 yıl içerisinde 1 dolar olan günlük açlık sınırının bu yıl 1,25 dolara yükselmesi ve bioenerji politikaları gösteriliyor. 2008 yılı Dünya Gıda Günü temasını “Dünya Gıda Güvenliği: İklim Değişikliği Sorunları ve Bioenerji” olarak belirleyen BM’in, gelişmiş ülkelere yaptığı yardım çağrıları da yoksulluğu ve açlığı azaltmıyor. Yoksulluk ve açlıkla mücadele işi ünlü İrlandalı rock grubu U2 ve solisti Bono’ya kalmış görünüyor…
Üstelik Dünya Bankası Sürdürülebilir Kalkınma Programı Başkan Yardımcısı Katherine Sierra, küresel gıda kıtlıklarının sona ermediğini, buna ek olarak iklim değişikliği, enerji ve su yokluğu kaynaklı krizlerin derinden gelen bir kıtlık gibi olduğunu belirtiyor. Sierra, gıda krizinde hafif yavaşlamaların olabileceğini, ancak kalıcı yüksek gıda fiyatlarının yakın gelecekte de süreceğinin altını çiziyor. İşin başka bir boyutu da var. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) raporunda, dünya tahıl stoklarının bu yıl, 2000’li yıllara nazaran %50’den fazla düşüş yaşadığına dikkat çekiyor.
Yoksulluğun kara yüzü
Yine Dünya Bankası’ndan analist Elizabeth Stuart, durumun çok zor olduğunu belirterek "Eyleme geçmek ihtiyacı hiçbir zaman bu kadar acil olmamıştı. Özellikle de Sub-Sahra diye tabir edilen Afrika’da nüfusun yarısı ağır yoksulluk içinde yaşıyor. Rakamlar son 25 yılda değişmedi" sözleriyle, yoksulluk ve açlıkla mücadeledeki küresel başarısızlığı dile getiriyor. Dünya Bankası’nın yeni raporuna göre Afrika yoksullukla mücadelede en az başarılı olunan bölge. Bugün 380 milyon kişinin fakirlik sınırının altında yaşadığı Afrika’da insanlar günlük yaklaşık 1 YTL karşılığı bir para ile geçiniyorlar.
Ülkemizde bu büyüklükte problemler yaşanmıyor, ancak ABD ekonomisinin tüm dünyada yarattığı ekonomik dalgalanma ve gel-gitlerin boyutu henüz net olarak ölçülmüş değil. Krizin boğacağı banka sayısının ne olacağı da bilinmiyor. 700 milyar dolarlık kurtarma paketlerinin arkası kesileceğe de benzemiyor. Gelişmiş ülkelerin biyoenerji politikalarının, sadece 2007’de 30 milyon insanı açlık sınırına çektiği düşünülürse, bu yıl sorunların “Dünya Gıda Güvenliği: İklim Değişikliği Sorunları ve Bioenerji” başlığı altında tartışılmasının, yoksulluk ve açlıkla mücadelede iyi bir tercih ve iyi başlangıç olduğu söylenebilir.