AB Komisyonu tarafından hazırlanan düzenleme ile, bir ekonomik faaliyetin çevre açısından sürdürülebilir olarak kabul edilebilmesi için kıstaslar ortaya konuluyor.
AB Konseyi, sürdürülebilir büyümede özel yatırımın payının artmasını teşvik etmek ve iklim üzerinde herhangi bir etkiye yol açmayan bir ekonomi yapısına erişim çabalarına katkıda bulunmak için ortak bir sınıflandırma sistemi (taxonomy) kurma çalışmalarına ilişkin tutumunu, Avrupa Parlamentosu ve AB Komisyonu ile paylaştı.
AB’de ortak sınıflandırma sistemi (taxonomy) kurma kapsamındaki çalışmaların ilk adımı, AB Komisyonu tarafından Mayıs 2018’de sunulan tasarı ile atılmış, Aralık 2019’da AB Konseyi Daimi Temsilciler Komitesi’nde uzlaşıya varılması ile birlikte hazırlıklar hız kazanmıştı.
AB’nin çevre hedeflerine uygun sınıflandırma sistemi!
Yakın gelecekte kullanılması öngörülen sınıflandırma sistemi çerçevesi, AB’nin altı çevre hedefini dikkate alıyor:
− İklim değişikliği etkilerinin hafifletilmesi;
− İklim değişikliğine uyum;
− Su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması;
− Döngü ekonomisine geçiş;
− Kirliliğin önlenmesi ve denetim altına alınması;
− Biyolojik çeşitlilik ve ekosistemlerin korunması ve yeniden düzenlenmesi.
Söz konusu öncelikli alanların ilk ikisi için dikkate alınacak sınıflandırma sisteminin 2020 yılı sonuna kadar oluşturulması ve 2021 yılsonuna kadar uygulamaya konulması planlanıyor. Sıralamada yer alan diğer dört alan için sınıflandırma sistemi ise 2022 yılı sonuna kadar uygulamaya konulma hedefiyle 2021 yılı içerisinde tamamlanacak.
Hangi ekonomik faaliyetler sürdürülebilir kabul edilecek?
Bir ekonomik faaliyetin çevre açısından sürdürülebilir olarak kabul edilebilmesi için şu kıstasları karşılaması gerekecek:
− Yukarıda sıralanan altı çevre hedefinin en az birine önemli ölçüde katkıda bulunmak;
− Çevre hedeflerinin hiçbirine zarar vermemek;
− Sosyal güvencelere uygun olarak yürütülmek;
− Özel teknik tarama kriterlerine uymak.
Ortak sınıflandırma sistemi yatırımcıların sürdürülebilir teknolojiler alanına odaklanmasına katkı sağlayacak bir girişim olarak değerlendiriliyor.
AB Komisyonu, sera gazı salımının %40 azaltılması hedefine ulaşabilmek için yılda 180 milyar avro tutarında yatırım gerektiğini öngörüyor.