Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, son dönemde İngiltere’nin Brexit kararı, sığınmacı krizi, terör tehdidi ve ABD’de Donald Trump yönetiminin yaklaşımları ile sorgulanmaya başlanan AB’nin geleceğine ilişkin 5 senaryoyu içeren “Beyaz Kitap” adlı bir belge yayınladı. Olası senaryolar, “aynen devam, sadece Ortak Pazar, daha fazlasını yapmak isteyenler, daha azını daha verimli yapmak ve birlikte daha fazlasını yapmak” başlıkları altında sıralandı.
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker imzalı belgede, ilk olarak Avrupa Birliği’nin karşı karşıya olduğu sınamalara yer verildi.
AB’nin değişen şartlara uyum sağlaması gerektiği ifade edilen belgede, “Önümüzde, güvenliğimiz, halkımızın refahı ve Avrupa’nın giderek çok kutuplu bir dünyada oynaması için gereken role ilişkin önemli sınamalar var. 27 üyeli birleşik bir Avrupa’nın kendi kaderini şekillendirmesi ve kendi geleceği için bir vizyon geliştirmesi gerekiyor.” denildi.
AB’nin kuruluşunun 60. yıl dönümü olan 25 Mart’ta Roma’da yapılacak zirvede liderlerin tartışacağı belge, 5 senaryoyu içeriyor. İşte o senaryolar:
Aynen Devam
İlk senaryoda, 27 üye mevcut rotaya sadık bir şekilde yoluna devam edecek ve reform ajandasını uygulama ve güncellemeye yoğunlaşacak. Üye devletler ve AB kurumları, faaliyetlerde ortak bir gündemi takip edecek. Karar alma hızı da, uzun vadeli çözüme ulaşabilmek için değişik görüşleri dikkate alacak şekilde konuya göre belirlenecek.
Ortak pazar, enerji ve dijital sektörleri de içine alacak şekilde geliştirilecek, üçüncü ülkelerle yeni ticaret anlaşmaları yapılacak. Ekonomi ve para birliği konusunda, Euro Bölgesi’nin işleyişinin geliştirilmesinde kademeli bir ilerleyiş sağlanacak. AB bütçesi, reform ajandasına uygun şekilde modernize edilecek.
Schengen, sığınmacı ve güvenlik konularında, ortak bir sığınma başvurusu sitemine ilişkin ilerleme sağlanacak ve dış sınırların yönetiminde iş birliği aşamalı olarak hızlandırılacak.
Dış politikada “tek ses” verilmesi konusunda ilerleme kaydedilecek ve daha yakın bir savunma işbirliği geliştirilecek.
İlk senaryoda, birlik korunsa da büyük sorunlar karşısında test edilmeye açık olmayı sürdürecek. Karar alma mekanizmasının hızı sorun olmaya devam ederken, yapılanların her zaman beklentileri karşılamaması söz konusu olacak.
Sadece Ortak Pazar
İkinci senaryoya göre, üye ülkeler birçok konuda, daha fazlasını yapma kararı alamayacak ve artan bir şekilde ortak pazarın belirli alanlarına odaklanacak. Sığınmacı krizi, güvenlik ve savunma gibi alanlarda ortak bir çözüm olmayacak. 27 üye, birçok ülke yeni sorunu çoğunlukla kendi başlarına ele alacak.
AB’nin asıl “varoluş sebebi” olacak Ortak Pazar, mal ve sermaye konularında güçlendirilecek, standartlar ülkeden ülkeye farklı olmaya devam edecek, insan ve hizmetlerin serbest dolaşımı ise tam olarak garanti edilemeyecek. Ekonomi ve para birliği konusunda, işbirliği sınırlı olacak. AB bütçesi de, ortak pazar için gerekli olan temel işlevleri finanse etmek için yeniden ele alınacak.
Schengen, sığınmacı ve güvenlik konularında, tek bir politika olmayacak, güvenliğe ilişkin daha fazla iş birliği ikili düzeyde ele alınacak, iç sınır kontrolleri daha sistematik hale gelecek.
Dış politikada, meseleler ikili düzeyde ele alınacak ve savunma konusundaki işbirliği, şimdiki gibi devam edecek.
Senaryoda, karar alma mekanizması hızlandırılsa da beraber hareket etme kapasitesi azalacak. Ortak endişe kaynağı sorunların ise ikili düzeyde çözülmesi gerekecek.
Daha Fazlasını Yapmak İsteyenler
Üçüncü senaryoya göre ise bazı ülkeler bir araya gelerek, savunma, iç güvenlik, vergilendirme veya sosyal konular gibi belirli politika alanlarında birlikte çalışmak için koalisyon kurabilecek. “Çok hızlı” bir yapı öngören senaryoda, yeni “üye devlet grupları”, seçilen alanlardaki işbirliğini derinleştirmek için belirli hukuki ve bütçe düzenlemeleri konusunda fikir birliğine varabilecek.
Ortak pazar, güçlendirilecek ve üçüncü ülkelerle yeni ticaret anlaşmaları yapılacak. Ekonomi ve para birliği konusunda, bazı ülkeler kendi aralarında vergilendirme ve sosyal standartlar gibi konularda işbirliği yapabilecek. AB bütçesine, bazı üyeler istedikleri alanlara göre katkı yapacak.
Schengen, sığınmacı ve güvenlik konularındaki mevcut politikalarının yanı sıra bazı ülkeler, güvenlik ve adalet konularında ayrı bir işbirliğine girebilecek.
Dış politikada ve savunma konularında, isteyen ülkeler değişik düzeyde kendi aralarında iş birliği yapabilecek.
Somut sonuçların elde edilebileceği senaryoda, bazı ülkeler belirli alanlarda ilerleme kaydederken, diğerleri geride kalacak. AB içinde gruplar oluşacak; karar alma mekanizması daha karışık hale gelecek.
Daha Azını Daha Verimli Yapmak
Dördüncü senaryo, üye ülkelerin belirli öncelikli konularda daha hızlı ve daha kararlı bir şekilde hareket etmesini sağlayacak, dikkat ve limitli kaynaklarını sınırlandırılmış alanlarda kullanabilecek. Böylece birlik ülkeleri, rekabet veya bankacılık konularında sahip olduğu hızlı karar alma mekanizmasını seçilen diğer alanlarda uygulayabilecek, diğer konularda ise daha azını yapma veya katılmama hakkına sahip olacak.
Ortak pazar konusunda, ortak bir asgari düzey belirlenecek ancak zorunlu uygulanması güçlendirilecek, ticaret konuları ise AB düzeyinde ele alınacak. Ekonomi ve para birliği konusunda, Euro Bölgesi’ni sağlamlaştırmak ve istikrarını temin etmek için belirli adımlar atılacak ancak üye ülkeler istihdam ve sosyal politikaya ilişkin bazı alanlarda daha az işbirliği yapacak. AB bütçesi, öncelikli alanlara göre yeniden şekillendirilecek.
Schengen, sığınmacı ve güvenlik konularında, tek bir ortak politika olacak. Dış politikada, AB ülkeleri “tek ses” olarak konuşacak ve Avrupa Savunma Birliğini kuracak.
Senaryonun uygulanması için öncelikli alanların belirlenmesi gerekecek. Böylece karar alma süreci hızlanacak ve AB daha kararlı şekilde harekete geçebilecek. Yapılanların beklentileri karşılama oranı ise artacak.
Birlikte Daha Fazlasını Yapmak
Son senaryoda, üye devletler kendi aralarında daha fazla güç, kaynak ve karar alma yetkilerini paylaşacak. Üye devletler arasındaki işbirliği, ileri taşınacak. Kararlar Avrupa düzeyinde daha hızlı bir şekilde alınacak ve daha hızlı bir şekilde uygulanacak.
Ortak pazar, standartların uyumlaştırılması yoluyla daha da güçlendirilecek ve uygulanma zorunluluğu artırılacak, ticaret konusu ise sadece AB düzeyinde ele alınacak. Ekonomi ve para birliği konusunda, daha güçlü bir birlik kurulacak. AB bütçesi, modernize edilecek ve vergi toplamak yoluyla elde edeceği kendi kaynaklarıyla desteklenecek.
Schengen, sığınmacı ve güvenlik konularında, tek bir politika olacak, ülkeler dış politikada, “tek ses” olarak konuşacak ve Avrupa Savunma Birliği’ni kuracak.
Bir tür AB Federasyonu’nu tanımlayan senaryoda, karar alma mekanizması hızlandırılmış ve alınan kararların uygulanmasının zorunluluğu artırılmış olacak. Ancak AB kurumlarının üye devletlerden çok daha yetki aldığına dair endişeler dile getirilebilecek, seçilmiş değil atanmışların alacağı kararlar meşruiyet tartışmalarını artıracak.