Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Bilim Eğitimi Programı Yürütücüsü Prof. Dr. Mustafa Safran, “15 Temmuz’da Türkiye’de eğitimin milli güvenlik sorunu olduğunu ortaya çıkaran bir eylem gerçekleşmiştir. Türkiye’de eğitim milli güvenlik sorunu haline gelmiştir” derken, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin de, “15 Temmuz gecesi eğitimin, insanı özgürleştirebileceği gibi köleleştirebileceğini de gördük” diye konuştu.
TÜBA’nın Bilim Eğitimi Programı kapsamında düzenlediği temel bilimler öğretmenlerine yönelik “IV. Uygulamalı Bilim Eğitimi Kursu”, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
7 ilden 130 öğretmenin katıldığı kursta uzman 45 akademisyen tarafından; fizik, kimya, biyoloji, matematik, fen bilgisi ve Türk dili edebiyatı alanlarından seçilen öğretmen gruplarına teorik ve uygulamalı eğitim verildi. Kurs sonunda yapılan sınavın ardından öğretmenlere sertifikaları verildi.
Mustafa Safran: Eğitimde fırsatçılara dikkat!
9 Eylül’de sona eren kursun kapanışında konuşan TÜBA Bilim Eğitimi Programı Yürütücüsü ve TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, eğitimcilere yeni bir misyon yüklendiğinin altını çizdi. Safran, “15 Temmuz 2016 tarihi, Türkiye’de eğitimin milli güvenlik sorunu olduğunu ortaya çıkaran bir eylem gerçekleşmiştir. Türkiye’de eğitim milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Eğitimcilere ve üniversitelere çok önemli bir görev düşüyor; toplumsal barışın dengelenmesi ve sürdürülebilir olması noktasında ciddi bir sorumluluk üstleniyor. Biz bunu başaramazsak Türkiye çatışma ortamı yaşar. Binlerce öğretmen ve öğretim üyesinin görevine son verildi. Bu ortamda ortaya fırsatçılar ortaya çıkacaktır. Toplumsal barışı dengeleme ve sürdürülebilir kılmak, bizim görevimizdir. Bu bilinçle hareket etmek zorundayız. Bu ülke bizim ülkemiz. Öğretmen kimliğine sahip olan isimlerin bu görevi yerine getireceğine inanıyorum, bu bizim 15 Temmuz’dan sonra üzerimize düşen önemli bir görevdir” dedi.
“FETÖ eğitim ve öğretmenler aracılığıyla örgütlendi”
Kursiyerlere hitap eden Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin de, “15 Temmuz sonrası artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, olmamalı olamaz” diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz’da Cumhuriyetimizin en önemli olayına şahitlik ettik, bazılarımız sokaklarda yazılan tarihin bir parçası oldu. Biz, bu sürece dair eğitimci rolümüzün gerektirdiği görevleri yerine getireceğiz. 15 Temmuz bize milletimizin tarihsel ve kolektif hafızasının çok canlı olduğunu gösterdi. Allah’a şükür ki ülkemiz bir felaketin eşiğinden döndü.”
15 Temmuz Türkiye’yi işgal girişimidir. Bu girişimin taşeron bir örgütü vardı: FETÖ. Bu grubun örgütlenmeye başlaması eğitim ve öğretmenler aracılığıyla oldu. Grubun geçmişine baktığımızda Anadolu’nun zeki parlak öğrencilerini üniversite sınavlarına, olimpiyatlara hazırlayıp toplumsal meşruiyetini ilk etapta topladığı başarılı çocukların sınav sonuçları üzerinden sağlayan bir örgütten bahsediyoruz. Uzun vadeli gizli hedefini bilmediğimiz için eğitimdeki başarıları birçoğumuzu ikna etti. Bir öğretmen gözüyle baktığımızda şunu gördük ki, bir takım zeki çocukların testlerde, bilim, olimpiyatlarında ya da TÜBİTAK olimpiyatlarında başarılı ya da altın madalya almış, ülkenin en iyi okullarında okumuş olması vatanlarına, dinlerine, ailelerine yabancılaşmalarına engele olamamıştır. Kendi milletine ihanet edecek kadar eğitim aracılığıyla robotlaştırılmışlardır.
“Eğitimin insanı köleleştirebileceğini de gördük”
Eğer eğitim bize şüphe duymayı, sorgulamayı, bildiklerimizin doğruluğunu test etmeyi öğretmezse, bu bilinci aşılamazsa 15 Temmuz gecesi olduğu gibi kendi halkını bombalayan pilotlar gibi insanlar yetişir. Bu isimlerin hepsi çok iyi eğitim almış insanlardı. Her ne kadar bir kısmı geldikleri yere çalınan sorularla gelmişse de çalışarak gelenler olduğunu da biliyoruz. Fakat nihayetinde aldıkları eğitim kendi vatandaşlarına ihanet etmelerine engel olamamış. Bu yüzden eğitimin, insanı özgürleştirme aracı olabileceği gibi insanı köleleştirebileceğini de gördük o gece. Bu kursta aldığınız sorgulayıcı, eleştirel, akıl ve mantığın kullanılmasını öğreten bir eğitimdir.
Semih Aktekin: “Milli eğitim camiasından temizlenecekler”
Bu süreçte; FETÖ, PKK, DHKPC gibi örgütlerle bağı olan öğretmenlerin olduğu ortaya çıktı. Devletimiz bu konuda gerekeni yapacak ve bu isimler Milli eğitim camiasından temizlenecek. Fakat vatana ihanet sadece terör örgütlerine üye olarak ya da onlar için çalışarak yapılmaz; mesleğini gereği gibi yapmamak, öğrencilere gerekli eğitimi vermemek, tembellik etmek, görevi savsaklamak da vatana ihanettir. Bu örgütlere üye olmamak bizi otomatik olarak vatansever yapmaz. Bunun ölçüsü kendini mesleğine adamaktır, gelecek nesillerin doğru yetişmesi için en yüksek performansı göstermektir vatanseverlik.
15 Temmuz gecesi gördük ki milletimizin mayası çok sağlam. İnsanlar hayatı pahasına sokağa çıktı. Böyle bir milletin çocuklarına öğretmenlik yapmak büyük bir sorumluluk. MEB olarak, 19 – 23 Eylül arası 15 Temmuz Demokrasi Zaferi Şehitleri Anma Programı etkinlikleri düzenleyeceğiz. MEB, Cumhurbaşkanımızın da onayladığı ve 15 Temmuz’u çocuklarımıza anlatan bir broşür bastırdı. Okulun ilk günü bu bilgilendirme notu çocuklarımıza verilecek, hafta boyunca da 15 Temmuz’u anlatacak, vatan, millet bilincini çocuklara aşılayacak çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Aynı zamanda yıl boyunca da yine 15 Temmuz’u unutturmayacak etkinliklerimiz olacak.”